ölüler teneşirde ölüm mezarlıkta yıkanır her gün
dağlar göğü sevdikçe sisler sarılır boynuna
yol ol da gör bir gün geçer sevdiğin üzerinden
bir çiçek nasıl büyür nasıl açar nasıl uyur geceleri
deniz nasıl boyanır maviye ateş kırmızıya kar beyaza
aşkın atı gurbet üzengisi ayrılık kamçısı özlem
sevenin dilinden türkü gözlerinden yaş eksik olmaz
bilirim göçmen kuşlar uzakları çok ama çok sever
rüzgârı saçlarına bir ağaçlar saklar bir de sen
güneş karanlığı örtüp gider üstüne yerin göğün
uyur neşeler uyanır hüzün ay ve yıldızlar
ıslanır kirpiklerin sabaha kadar buğlu camları öper