16 Kasım’da vefat eden Üstad Sezai Karakoç,
17 Kasım’da Şehzadebaşı Camii’nde kılınan namaz sonrası
cami haziresinde, ebedi istirahatgahına defnedildi.
Allah rahmet eylesin.
Yerleşecek yer aramak
Camiinin avlusunda
Soğuk bir taşa oturmak
Gün doğmadan şehzadebaşında
Başı avuçlara almak
Kuşların kanatlarını toplamak
Gecenin çatı katından
Gün doğmadan şehzadebaşında
Yoldan geçen birkaç çocuk
Kubbeyi tutan aydınlık
Mezarlarda yeni sesler
Gün doğmadan şehzadebaşında
Lale gibi çeşmeleri
Menekşeden sebilleri
Türbeleri bir şellale
Gün doğmadan şehzadebaşında
Külahıyla Yunus Emre
Sarığıyla Akşemseddin
Kavuğuyla Mimar Sinan
Gün doğmadan şehzadebaşında
Tek başına veli ağaç
Dallarıyla taşır göğü
Köklerine bağlı Toprak
Gün doğmadan şehzadebaşında
Kafdağından daha yüksek
Çin Seddinden daha uzun
İçimizde med ve cezir
Gün doğmadan şehzadebaşında
Gün doğmadan şehzadeler
Ellerinde meşaleler
Şehzadebaşını gezerler
Gün doğmadan şehzadebaşında
Cin Halkından kefileler
Katır sırtında geçerler
Kıra kıra kemanları
Gün doğmadan şehzadebaşında
Kızaran ufka selam
Süleymaniyeden beyazıttan
mutlaka olmak isterim
Gün doğmadan şehzadebaşında
Gün de doğar gün de doğar
Bir gün mutlaka gün doğar
Gün doğmadan neler doğar
Gün doğmadan şehzadebaşında
Sezai Karakoç
Dergi matbaa yolundayken Üstad Sezai Karakoç’un vefat haberi ulaştı. Giriş yazısını değiştirip, aziz hatırasını yâd ederek genel bir değerlendirme yapalım istedik.
Eserleri, yaşam tarzı, mücadelesi, dirayeti, sabrı ve mefkûresini şekillendirdiği Diriliş ile müstesna bir şahsiyetti Sezai Karakoç. Gelecek nesillerin hem besleneceği, hem örnek alacağı bir öncü olarak da yaşayacaktır.
Diriliş Neslinin Amentüsü, İslam ve Yitik Cennet isimli eserleriyle, özellikle gençliğin, saf ve berrak bir zihni yapıya sahip olmasında her daim etkin olmuştur.
Gün Doğmadan ismiyle bütün şiirlerini tek kitapta toplamış, Mehmet Akif, Necip Fazıl sıralamasında yerini almış, her kesim tarafından Türk şiirinin ustalarından kabul edilmiştir. Köşe, Balkon, Masal, Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine, Anneler ve Çocuklar, Rüzgar, Lili, Gül Muştusu, Kar, Mona Roza, Karayılan çok okunan şiirlerindendir. Şehzadebaşında Gün Doğmadan şiiri dâhil birçok şiiri gündemi oluşunca fark edilmiş, Mona Roza’sı yayınlanmadan yazılarak çoğaltılmak suretiyle on binler tarafından okunmuştur.
İslam Şiir Anıtlarından, Batı Şiirlerinden edebiyatımızdaki has yerini her daim korumuştur.
Düşünce yazılarını oluşturan onlarca eserindeki her makale yazıldığı günden bu güne güncelliğini koruyarak okunmakta, geleceği kurmaya aday genç nesillerin fikri oluşumuna, analitik düşünmelerine kaynaklık etmektedir.
Edebiyat Yazıları, Piyes ve Hikâyelerinin yanı sıra, Mevlana, Yunus Emre ve Mehmed Akif’i kaleme aldığı biyografik eserler, metodolojik olarak da alanda çalışma yapanlara kaynaklık etmiş ve edecektir.
İslam toplumunun Ekonomik Strüktürü ile ekonomiye dair düşünce ve çıkarımları, diğer eserlerinde de zaman zaman değindiği çıkış yolu önerileri sahada olanlara rehberlik etmiştir.
Diriliş Dergisi mektep, Diriliş dergi ve kitaplarının yayınlandığı yayınevi yarım yüzyıla yakındır misafirlerin ağırlandığı, Sezai Karakoç sohbetlerinin dinlendiği bir ocak, dergâh, sınıf, meclis olmuştur.
İslam kültür ve medeniyetine dair düşünce ve yorumları, yeniden ihyasına dair teklifleri bir Diriliş tezidir.
İslam birliği, Müslümanların birlik ve beraberliği önceliklerindendi.
Siyasi faaliyetleri, verilen ödüller ve kendisine ait ilkeleri ile tutarlı olmayı öğretmiştir.
Üstad Necip Fazıl’ın vefatı münasebetiyle kaleme aldığı yazısındaki “Donmuş taş terliyor artık” betimlemesini bugün kendisine yönlendiriyoruz.
Ve diyoruz ki;
Senden öğrendik “kaderin üstünde bir kader” olduğunu.
Sen demiştin “ölüm geldi bana, düğün armağanın gibi”
Ve işte ağuş, işte şeb-i arus…
Bize düşen şimdi yalnızca “hamuş”…
“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn” Ay Vakti