Günümüz Değer Yargılarına Işık Tutması Bakımından KUTADGU BİLİG

Değer sözcüğü, Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü’ olarak tanımlanmaktadır. Değer kavramı, ilk çağ filozoflarının önem verdiği kavramlardan biri olmakla birlikte tarihin tüm çağlarında toplumlar ve bireyler için büyük bir arz etmiştir. Her toplum, kendi kültürel iklimi çerçevesinde birtakım değer yargılarına sahip olmuştur.

Değer yargılarını dini yargılar (günah, sevap), ahlak yargıları (iyi, kötü) ve estetik yargılar (güzel, çirkin) olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür. Elbette bu üç sınıflandırma kültürler ve toplumlar arasında farklılıklar gösterebilmektedir. Söz gelimi bir toplum için güzel, iyi veya sevap olan bir olgu, başka bir toplum için çirkin, kötü veya günah olabilir. Bu, ulusların kendi kültür yapılarıyla alakalı bir durumdur. Ancak evrensel çapta kabul görmüş ve kıymet verilmiş değer yargıları da mevcuttur. Adalet, liyakat, iyilik, sevgi, saygı, hoşgörü,  barış gibi değer yargılarını bunlara örnek olarak gösterilmekteyiz.

Türk kültüründe değer yargıları öncelikli olarak sözlü kültür ortamında kuşaktan kuşağa aktarılmış, bir kısmı sonraki dönemlerde yazılı kurallar ve kanunlar hâline dönüşmüştür. Bununla birlikte Türk halk kültürüne kaynaklık eden Orhun Abideleri, Divânü Lûgati’t -Türk, Atabetü’l-Hakâyık, Dîvân-ı Hikmet, Dede Korkut Kitabı, Kutadgu Bilig, destan kitapları, menâkıbnâmeler, surnâmeler, cönkler ve mecmular gibi yazılı kaynaklar toplumsal değer yargılarını içermeleri bakımından önemlidir.

Türk halk kültürüne kaynaklık eden Kutadgu Bilig, toplumsal değer yargılarını en güzel yansıtan eserlerden biridir. Türklerin İslamiyet’i benimsemelerinin ilk döneminde yazılan bu eser, hikmetli içeriği sayesinde Balasagunlu Yusuf’a ‘Has Hacib’ unvanını kazandırmıştır.

Halil İnalcık, Kutadgu Bilig’in İslam kültür dairesine girmiş olan Türk topluluklarında ve devletlerinde Orta Asya Türk kültürünün nasıl ve ne dereceye kadar devam ettiği meselesi konusunda en zengin hazine olduğunu belirtmektedir. Bu bakımdan Kutadgu Bilig’in hem kendi döneminin halk kültürünü ve değerlerini yansıtan hem de bugüne ve yarına ışık tutan bir şaheser olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

  1. Adalet:

Genel manada ‘hak ve hukuka uygunluk; hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme; doğruluk’ olarak kabul gören adalet kavramı, toplumların varlığını sürdürmesinde ilk sıralarda yer alan değer yargılarından bir tanesidir.

Günümüzde adalet kavramı, devletler nezdinde yazılı kurallar çerçevesinde; toplumdaki bireyler nezdinde ise yazılı olmayan kurallar çerçevesinde işlerliğini sürdürmektedir. Yusuf Has Hacib, “Arığ tutğu begler köni kılk kılık / bodun beg yolındın tüzer yol yorık”(2110) diyerek beylerin (yöneticilerin) kanunlara ve adalete riayet etmeleri hâlinde halkın da kanunlara riayet edeceğini belirtmiştir. Toplumun yöneticisi konumundaki kişilerin kurallara ve kanunlara uymaması, halk nazarında adalet kavramının önemini yitirmesine sebep olacaktır. Balasagunlu Yusuf’un yaklaşık bin yıl önce yazdığı bu beyit, bizlere, günümüzde hukukun temel prensiplerinden olan ‘adalet önünde eşitlik’ anlayışına kaynaklık ettiği yönünde bir yorum yapabilme olanağı tanımaktadır.

Kutadgu Bilig’de, hükümdar Kün Togdı’nın sembol olarak adaleti temsil ettiğini görmekteyiz. Hükümdar, devletin en tepe noktasındaki temsilcisi olarak hem adaleti tesis eder hem de onun en önemli uygulayıcısı olur. Kün Togdı’nın eserin başından sonuna kadar var olması ise adaletin ve hukukun herkes için her zaman bir ihtiyaç ve zorunluluk olduğunun göstergesidir. Devletin bekası, milletin mutluluğu için kanun koyucuların adaletle hüküm sürmeleri gerekmektedir.

  • İyilik:

Günümüzde toplumsal ve evrensel anlamda kabul gören değer yargılarından bir tanesi de iyiliktir. İyilik, insanları mutlu eden ve onların sosyal ilişkilerini geliştiren, toplumsal ruhu sağaltan, insanların lütuf ve ihsanla mutlu olmasını sağlayan bir değer yargısıdır.

Yusuf Has Hacib, iyilik için “Apañ iki ajun kolur erse sen/ Otı edgülük ol kılur erse sen.”(226) demiş ve iyiliği dünyada ve ahirette mutlu olmanın yegâne kaynağı olarak görmüştür. “Tirig ölgü âhır töşeñü yérig / Kişi ölse edgün kör atı tirig” 228) beytine göre ise insan fanidir, herkes er ya da geç ölecek ve toprağa düşecektir; insanın adı ancak iyilik namı ile ölürse yaşayacaktır.

Yusuf Has Hacib, iyiliği diriliğin sermayesi olarak görmüş, kişinin iyilikle alkışlanacağını, kötülükle beddua alacağını, iyi insanın uzun ömürlü olacağını, iyiliğin dünyada ve ahirette mutluluk sağlayacağını savunmuştur.  Ona göre bütün iyilikler ise bilgiden ve olgunluktan gelmektedir.

Kutadgu Bilig’den yer verdiğimiz örneklerde de görüldüğü üzere iyilik insana ve topluma daima yarar sağlayan bir kavramdır. Yusuf Has Hacib’e göre iyilik yokuş tırmanmak gibi zor, kötülük ise iniş gibi kolaydır. Bireysel çıkarcılığın azami düzeyde olduğu günümüzde Yusuf Has Hacib’in beyitleri hem Türk toplumu için hem de diğer uluslar için adeta birer ders niteliğindedir.

  • Hoşgörü:

Evrensel değer yargılarından bir tanesi de hoşgörüdür. Hoşgörü, her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans olarak tanımlanmaktadır. Günümüz dünyasında sahip olunması gereken en önemli değerlerden bir tanesidir.

Özünde insana saygı duyma, anlayış gösterme, farklılıklara saygı duyma, ve saygı gibi anlayışları barındıran hoşgörü, aynı zamanda semavi dinlerde kişilerin sahip olması gereken bir özellik olarak da yer almaktadır.

Kutadgu Bilig’de “Ukuş birle tuttı ajun tutğuçı / Bilig birle bastı bodun basğuçı.” (218) beytiyle dünyayı elinde tutanın onu anlayış ve hoşgörü ile tuttuğuna; halka hükmedenin ise bunu bilgi sayesinde başardığına yer verilmiştir. Yusuf Has Hacib’e göre hoşgörü, dünyadaki diğer uluslar arasında saygınlık görmek için kıymetli bir erdemdir. Yine “Ukuşluğ ukar ol biliglig bilir / Biligli ukuğlı tilekke tegir.”(154) beytinde de hoşgörü ve bilginin önemine değinilerek hoşgörü ile bilginin insana ululuk kazandıracağına ve dilediğine eriştireceğine değinilmiştir.

Yusuf Has Hacib tarafından insanı yücelten, iyiliğe ve mutluluğa kavuşturan bir kavram olarak ele alınan hoşgörü, günümüz değerler dünyasında da aynı ehemmiyetini korumaktadır. Dünya, hoşgörü var oldukça refaha, barışa ve mutluluğa erişecektir. Hoşgörünün olmadığı bir yerde sevgi, saygı, karşılıklı anlayış gibi kavramlar da olmayacaktır.

  • Saygı:

Saygı, toplumsal ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve kültürün kuşaklar arası aktarımını kolaylaştırması bakımından büyük önem taşımaktadır. Sözlükte “Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram. Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.” olarak tanımlanan saygı kavramı, evrensel bir değer olarak bireyler arası ilişkilerin gelişmesini sağlar.

Kutadgu Bilig’de saygı kavramına birçok babda rastlanmaktadır. Yusuf Has Hacib, beyitlerinde insanın nasıl saygınlık kazanacağına, büyüklere, bilginlere saygı gösterilmesi gerektiğine yer vermiştir.

“Ağırlık tileseñ özüñke tuçı / Ağırla kişig sen ayâ koptaçı” (4150) beytinde de ifade edildiği üzere saygınlık görmek isteyen insanın öncelikli olarak başkalarına saygı göstermesi gerekmektedir. “Ağırlık bulayın tese sen özün,  fesâdka katılma ay kılkı tüzün”(4410) beytinde ise itibar sahibi olabilmek için hiçbir fesat işe bulaşmamak gerektiği ifade edilmiştir.

Yusuf Has Hacib’e göre insan, akıl, bilgi ve sevgiyle saygınlık kazanmaktadır. Bununla birlikte merhamet sahibi olma, verilen görevi layıkıyla yerine getirme, kibirden uzak durma, kadınlara kıymet vermenin insana saygınlık kazandıracağını belirtmiş; büyüklere saygıyla, küçüklere tatlı sözle yaklaşılması gerektiğini ifade etmiştir.

Kutadgu Bilig’de yer alan değer yargılarından yalnızca dört tanesini örneklendirebildiğimiz bu yazıdan hareketle Kutadgu Bilig’in kendi dönemini başarılı bir şekilde yansıtan, bugünün değer yargılarına ışık tutan bir şaheser olduğunu söylemek mümkündür.

Yusuf Has Hacib’in birbirine çok sıkı bir şekilde bağlı bulunan fert, toplum ve devlet hayatının ideal biçimde düzenlenmesinde gerekli olan anlayış, bilgi ve erdemlerin neler olabileceği, bunların nasıl elde edilebileceği ve bu bunların nasıl kullanılacağı üzerinde durduğu Kutadgu Bilig, yalnızca üst düzeydeki devlet görevlilerine iyi bir yönetici olmaları için ahlak dersi veren kuru bir öğüt kitabı değildir. Bu özelliği, Kutadgu Bilig’in yalnızca İslami bir çevrenin eseri olmaktan ziyade onun evrensel değerleri içeren bir eser olduğunu kanıtlamaktadır.

Eserde yer alan diline sahip çıkma, iyiliğin ehemmiyeti, kötülüğün zararı, hakkaniyet, liyakat, sevgi, saygı, hoşgörü,  çalışma, varlığın sonu, sabır, bilgi, dinlemeyi bilme, doğru arkadaşlık, güler yüzlü olma, sır tutma, dostluk, ölçülü olma gibi değerler, dünyadaki birçok toplum tarafından benimsenen değerlerdir. Bu sebeple yalnızca kendi toplumumuzun değer yargılarına ışık tuttuğunu söylemek Kutadgu Bilig için büyük bir haksızlık olacaktır.

Yaklaşık bin yıl önce yazılmış eserde yer alan ve adalet, iyilik, hoşgörü, saygı, liyakat, hakkaniyet, sevgi vd. değer yargılarıyla doğrudan ilintili olan beyitler,  günümüz dünyasına ders vermekte ve ışık tutmaktadır.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Arayış / Şeref Akbaba
Nasıl da Zormuş / Nurullah Genç
Vefatının sene-i devriyesinde Alafortanfonik Lafla... / Necmettin Evci
Dağ İle Konuşmak Üzerine Bir Deneme / Mücahit Koca
Sanatta Niteliksiz Nicel Sorunu / Salih Uçak
Tümünü Göster