Aşk derdiyle hoşem der, Kays iken Mecnûn olur
Âşıklar kāfilesi, kervân-ı cünûn olur
Aşk meydanı insandan, kanını dökmek ister
Aşk için candan geçmek, değişmez kānūn olur
Mevlâ’ya giden tarîk, bâzan Leylâ’dan geçer
Dergâhlar, zâviyeler, mekteb-i fünûn olur
Aşkı tatmayan ruhlar, aşk fenninden ne anlar
Kalpleri gide gide, kaskatı odun olur
Geçmeden çıraklıktan, kalfa-usta olunmaz
Undan karılan hamur, pişerek somun olur
Rastgele kelimeler, şiir olmaya yetmez
Hātırda kalan şiir, mukaffâ-mevzûn olur
Şiir hikmetin dili, tā Âdem’den bu yana
Hikmetli şiirlerden, Allāh da memnūn olur
Resûlullah aşkıyla, yandıkça hisli yürek
Yaman Dede misâli, gönlü şevkten hûn olur …