geceyi yıldız keser ay keser ve gözlerin
perdeler pencerenin arkasında yüzünü savunur
akşamın sesini dalgalar getirir kıyıya vura vura
güldümse dokunduğundan güllerin dudağına
ağladımsa bulutlarla arkadaş olduğundan saçlarım
gittimse ayaklarımla gittim senden yüreğimle değil
bazen bir sel gibi koşmak lazım denizlere
yağmur gibi toprağa ayçiçekleri gibi güneşe
sessizliği yalnızlıktan başkası usulca öpemez öyle
dur gölgenin yerlerde sürünen gövdesine bak
ışığı nasıl çekip kırıyor gözlerin kapı aralığından
kar nasıl ısıtıyor eskimoların evlerini bir söyle