Karanlık, bir kavın tutuşmasında sökülür,
Irmak, dağdan iner koşar adım, kırağıyla
Ve yapraklar yalınayak terk eder, ağaç tepelerini.
Memkeletim, suyu neşter soğukluğu ve hayat,
Tayların koşturduğu dağlarda kurt sürüleri,
Ve tavşan avında, şakağını çatarken pusu.
Bulutlar, pusat kuşanmış gök yüzünde,
Delice bir ıslık yarar durur göğsümü,
Bu hangi dağın çığıdır henüz kar düşmemiş tepelerin?
Kış çağrısıdır işittiğim, bin bir elçisi ile kapımda,
Kara yangın düştü, elbisemde beste,
Artık bir kardan adam söyler, içimde tüten türküleri.