Kadıköy/Oluşum
7 Ocak 1994-Cuma.
“Ateş Yalımı Üstünde Bir Toplantı”yı merkeze alarak bir konuşma hazırladım. Kısa ve öz, dinleyenleri yormayacak, günün anlam ve önemini ihtiva eden. Veysel Akdoğan Hoca sendikanın kuruluşunda öncümüz ve onun talebiydi konuşma. Organizede yer aldım, konuşmanın bana düşmeyeceğini söyledim, ama ikna edemedim. Neticede, Eğitim-Bir’in İstanbul il başkanı İsmail Kıllıoğlu, Necip Taylan, Ahmet Karababa, başkan ve ben konuşmalarımızı ifa ettik. Katılımcılardan görüşlerini beyan eden başka arkadaşlarda oldu.
Necmettin Erişen’i de orada dinlemiş ve tanı¬mış olduk.
Kadıköy sendikanın kuruluş yemeği.
Çamlıca, Hacegan’da.
“Ateş Yalımı Üstünde Bir Toplantı” Nuri Pakdil’in “Edebiyat Dergisi” yayınlarından çıkan, İsmail Kıllıoğlu’nun hikâye kitabının ve bir hikâyesinin adıydı.
Nazire yaptım.
Necip Taylan hoca anons edilince, haliyle bir toparlanma oldu. Fakülteden eski öğrencileri fıkralı ve hikmet dolu derslerini özlemişler hocanın. Konuşmasını şu mealde bir tahlille bitirdi; ”Katıldığım bu tür toplantılarda benim konumumdaki kimi konuşmacılar manevi destek olacaklarını söylerler. Felsefeci olarak bu mahfillerde hangi manayı ihtiva eder bilmiyorum. Maddi olarak size destek olamam, manevi olarak destekçinizim” diyerek beklentileri de karşılamış oldu.
Veysel Akdoğan Kadıköy’de kurucu başkan, sonrası Ahmet Demirel, Ahmet Kılıç’tı.
Parmakla sayılacak kadar üyenin olduğu yıl¬lardı.
Haris-el Muhasibi’nin, El-Akl ve Fehmü’l Kur’an, Ebu Hilal el-Askeri’nin Arab Dili’nde ve Kur’an’da Farklar Sözlüğü gibi eserleri tercüme eden Veysel hoca Kadıköy İmam- Hatip’in emektarlarındandır.
Ay Vakti’nde gençlerle sohbetleri, okulda öğrenciler talep ettiklerinde verdiği özel ders¬ler, tefsir okumaları ve hatıraları.
Bilgedir.
Zaman zaman Ay Vakti’ne uğrar, sonrasın¬da Yedi İklim’in Cuma toplantılarına iştirak etmek için ayrılır.
Kadirşinaslığı, hasbiliği, samimiyeti ile güzide bir dost ve arkadaşımızdır.
Allah sağlık ve afiyet versin.
Tercümeye ve öğretmenliğe devam ediyor.
Anlaşılmayı beklemiyor.
Bakü’den Bir Şair
2 Ocak 2011
Ay Vakti’ndeyiz.
Azerbaycan’ın ülkemizde de tanınan şairi Mehmet Aslan misafirimiz. Dergimizin gençlerinden M. Aşır Karabacak mihmandarlığında bir dizi ziyaretlerde bulunmuş, bu anlamda dergiye de uğramışlardı. Mustafa Özçelik, Nurettin Durman, Adem Turan, Mürsel Sönmez ve arkadaşları, Mehmet Şah Erincik ve Mehmet Gedizli’de bu vesileyle Ay Vakti’ndeydi.
Üzeyir’le ev sahibi olarak karşılamıştık.
Uzun zamandır Ay Vakti’ne uğramayan Adem Erdoğan için de talihli bir gündü.ürsel Sönmez marul getirmiş ve Nuri Pakdil ustayı da anımsatmıştı.
Tanışma faslı güzeldi.
İşgaldeki Dağlık Karabağ.
Gündeme dair mülahazalar.
Şiir konuşulmuştu.
Mehmet Aslan ülkemizde “Ağla karanfil ağla” şiiri ile tanınıyordu.
Türk dünyasının önemli şairlerindendi.
“Erzurum’un Gediğine Varanda” isimli eseri şehrime özeldi.
Eylül 2015 de Bakü’de vefat etmişti.
Allah rahmet eylesin.
O ziyareti bugün kaleme almamızın elbette özel bir sebebi var.
Şair Mehmet Aslan Dağlık Karabağ’ın Kelbecer ilçesinde doğmuş, Ermeni işgali ve zulmünü görmüş, işgalden kurtulduğu bu günleri görmek nasip olmamıştı.
Dağlık Karabağ bölgesi işgalden kurtuldu.
Ne diyelim.
Darısı, diğer işgale ve zulme uğrayan bölgele¬rin ve ülkelerin başına.
Her insanın hatıraları, tecrübe edindikleri vardır.
Hatırlamak istemedikleri de.
Bu noktada unutma hasletini insana bahşeden Allah’a hamd olsun.
Ay Vakti, eğitim ve sosyal faaliyetler.
Yazılacak, anlatılacak elbette çok şey var.
Gizliyi de, aşikare olanı da bilen Allah’a hamd olsun.
Geçmiş yıllarda, bu günlerde de icap ettiğinde kaleme aldığım yaşanmışlıklar oluyor.
Üstadları, önden gidenleri okuyunca susuyorum.
Acı bitince eski haline dönen tövbekar gibi, uzaklaşınca tekrar kaleme sarılıyorum.
Gündemle alakalı, bazıları da unutulmasın için yazdıklarım.
Kendimi anlatmak değil meramım.
Ne diyordu rahmetli Zarifoğlu ağabeyimiz.
“Hayat boş geçti Geri kalan korkulu Her adımım dolu olsa İşe yaramaz katında Biliyorum Bağışlanmamı diliyorum”
Esirgeyen ve bağışlayan Allah’a hamdolsun.