yeni çiziliyor yüz dolunay şekilleniyor
tohumundan çiçeğe açılıyor sahneniz
dirim evi doğa galerisi şenleniyor
yüzlerce varlıkla gösterime buyurdunuz
Ayşeler Afşinler; huşlar kuşlar
kutlu olsun ömrünüz
alkışlar, alkışlar geliyor ve dirlik
güneşten en görkemli tebrik
yelpazesi açılıyor sizin için
ışığın tazeliği an an yağıyor
usul ve kıpırtısız görünen teninize
bir ağaç künyesiyle bir toprak künyesiyle
hep zafer kazanan zamana yenik
lambaları günden güne sönük ve zayıf
geri çekilen iki kuyu gözleriniz
artık gözpınarlarınızda fosilli sular…
gülüşün sarmalıyla yüzünüz sarmaşık
acının fırtınalaşmış kamçılarıyla çatık
düşüncelerin kafataslarıyla dolu içiniz
iyileşemeyen ışın kesikleriyle örülü
yüzünüz elleriniz ve yüzünüz elleriniz…
kökler geri çağırıyor çatırdıyor aynalar
dökülüyor duvarınızın boyası sıvası
görüyorsunuz, uzak değil ölümünüz
kuru yaprak gibi çatlak mozaiğiniz
toprak ilk mayeniz son bezeğiniz
sade bir seyircisiniz, görüyorsunuz
kapanıyor güneşinizin yelpazesi
nemi çalınmış toprak çehreniz
toz toz soluğunuz ve toza batmış giysileriniz