Araladım dilin kapısını;
Sağır uykusunu derinleştiren maviliğin.
Üstüme çullanan kabuklu yaralar topladım,
Kapı aralığından;
Öğütülen buğday kadar sarı.
Arı bir söylemini aradım çocukluğun;
Sanrısı düşe karışmış bir yetişkinde.
Birikiyorken uzağında tuzlu,
Kutsanmış yaraların.
İrkilmiş bir kelebek kondu,
Yüreğimdeki lahdin üzerine
Çözüldü içimdeki mumyanın bağı,
Konuşturdum onu kendi dilinde;
Soyundu, soyundu, soyundu sonra,
Aya sızan açık bir pencerede;
Duvar şarkıları söyleyen,
tazı bir salyangozun gözlerinde…