Savaş ve Deprem

Zelzele gibi tsunami gibi felaketler irade dışı gelmiyor. Orta Doğu haritasına baktığımızda, kendimizi yokladığımızda, ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın emrine muhalif bir duruş ve inadın katlanılmaz sonuçlarını görüyoruz.

Tehlike geliyorum diyordu.

Saltanatın, krallığın, korkulan olmak için korkutmanın yerini alacak olan halk iradesine kimse yönünü dönmüyor. Ateş bacayı sarınca, halk ayaklanınca kimileri uyanıyor, kendince halka bir şeyler vererek kabaran dalgaları savuşturacaklarını sanıyorlar. İsyanları bastıramayınca çekilenler, işgale maruz kalanlar, sıra bana gelebilir endişesiyle bekleyenler, bizi teğet geçer diye hayaller kuranlar var elbette…

Öncesinde bir tedbir yok. Ne işgal, ne isyan endişesine kapılmadan kendi kendimiz olalım, olması gereken ne ise, yapmamız ya da yapmamamız gerekenleri tespit edip bir adım atalım, ateş bacayı sarmadan kendimizle ve hakikatle bir yüzleşelim, planlar programlar yapalım, birlik ve beraberlik olmasın diye oluşturulmuş devletlerin saltanatını sürmek yerine birliği tesis edelim. Sosyal ve ekonomik olarak, dahası müslüman olarak yekvücut olalım çaba ve gayretleri yok, bu yönde atılan adımlara da haçlı ruhundan engellemeler var.

Sırası değil bunları güncellemenin, ama yarınlarda unutulanlar olmaması ve hep göz önünde bulundurulması için tekrar ediyoruz.

Haçlı ordusu Libya’ya saldırdı.

Kendileri itiraf ediyorlar haçlı olduklarını. Mazlum halk kendi despotlarından kurtulayım derken, sömüren ve işgal eden despotların tuzağına düşüyor.

Aslında onlar, yani kendi ülkelerinde ayaklananlar, sömürülmek istemiyor ve kendi iradeleriyle yönetilmek istiyorlar.

Kim dinler…

Dinlemeleri için bir binanın taşları gibi olmak ve başkalarının bahşedeceğine inanılan hukuk, özgürlük, irade ve haklar konusunda ileri adımlar atmak gerekir.

Zalimlere de işinize bakın denilmemelidir.

*                              *                              *

Japonya deprem ve tsunamiyle sarsıldı.

On binlerce ölü ve kayıplar.

Teknolojinin merkezi Tokyo terk ediliyor.

Dalgaların yuttuğu şehir, tarumar olan binalar ve çare arayan insanlık.

Savaş, işgal, deprem ve tsunami.

Gidiş nereye diye sormuyoruz.

Bazen, bağban…

Bozar bağ-ı gülistanı…

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

127. SAYI / NİSAN 2011 / Ay Vakti
Yusuf Peygamber İle Yusufçuk Kuşu / Faik Öcal
D. Ali Taşçı İle Uygarlığa Aşkla Direnmek Üzerine…... / İsmail Sezer & Yunus Çakır
Savaş ve Deprem / Ay Vakti
Cezada Elif İkrârı / Naz
Tümünü Göster