Yazar kendisiyle hesaplaştığı gibi dergiler de kendi muhasebelerini yapmaktadırlar.
Yazar hesaplaşır da her yazan kendi muhasebesini yapar mı?
Ben yazdım oldu nitelemesi ne kadar abesle iştigalse, benim yazım neden yayınlanmıyor diye kendimizi kritik etme yerine dergileri sorgulamak da o kadar abesle iştigal.
Okumak ve okumak.
Okumaya ve yazmaya nitelikli zaman ayırmak.
Olmayı ya da olmamayı bir çalışmamızın yayınlanması ya da yayınlanmamasını esas alarak kurgulamamak gerek.
Yarışmalardan hareketle kıstaslar oluşturmak, sonradan beğenmediğimiz çalışmaları gözden geçirmeden görücüye çıkarmak doğru bir metod değildir.
Kalemi ve kelamı ayrıcalıklı kılmanın yolu düzenli okumalardan geçiyor.
Takılmamak, takviye etmek.Yılmamak, yeniden ve yeniden başlamak.
Bir alanda uzun soluklu çalışmalar yapmak.
Kılma derman kim helakim derdi dermanındadır demek.
Hani demiştik ya.
Dağa karşı durmak.
***
Ay Vakti Temmuz-Ağustos sayısını her sene birlikte yayımlıyor ve yeni imzalara daha fazla yer veriyoruz.
Mustafa Özçelik, Alaaddin Soykan ve Sedat Umran…
Üç usta şairimizin şiirleri dışında bu sayıya şiir almadık.
Bir sayıyı daha hazırlamanın huzuru ve şükürü ile Ekim’i konuşmaya başladık.
Eylül zaten hazırlanıyor.
Neden Ekim diye soracak olursanız, onuncu yıla giriyoruz.
Hani dergilerin de bir muhasebesi vardır demiştik ya.
Sorguluyoruz kendimizi.
Emeğin sorgulanması bu.
Kendi alanımızda neler yaptık, neler yapabiliriz sorgusu.
Teklife açık olduğumuza göre, sizler de katılın.
Tembellik yapmayın, ertelemeyin.
Önerilerinizi bekliyoruz.
***
Ay Vakti Kitapları güz mevsiminde devam edecek.
Kar Mumu ikinci baskısı ile kitapçılarda yerini aldı.
Sıradaki kitapları biz de heyecanla bekliyoruz.
Şiraze, Evci, Naz var…
Ne demiştik.
Yol sabırdır.
Yürüyüşe devam.