tevrat’ı musa gibi okuyan insanları niye vururlar anlamam
şu genç davud sesini zebur’la bileyler ezana
dili kur’an’a değince ahmed’i düşünde görür şu çocuk
şu bebek annesini meryem’e benzetip gülümser babasını isa’ya
mirac’ın kokusunu alalıdan gitmez güvercinler mescid-i aksa’dan
ah nerdesin burak al götür beni de sidre-i münteha’ya
gırtlaklarda kabuk tuttu çığlıklar güllü tülbentlerde kan
gazze dediğin çocuklardan bir mezarlık şimdi hece taşları kalem
müntakim’dir bilmezler ki cenab-ı hak celle ve azze
bilmezler ki çiğnenmiş ekin olur ebabil kuşlarıyla ebrehe ordusu
örümcekler ağ örer sevr’in gözüne kuşlar yumurta bırakır
bedr’e uhud’a hendeğe üşüşür yüz binlerce melek
bu dünya da bir gün tabut olup gider israfil’in omzunda
kimine bir kelebek azrail kimine ateşten bir gömlek
ölüm mü ene’l-hak meydanında vuslat âyinleri şehitlere