Hayata, Aşka, Savaşa Dair

Hiç bu kadar sahici olmamıştın
Meltem bakışın
Tam da okşarken kalbimi
Pür telaş bir tramvay geçti aramızdan

Yarin gülleriydi ağzında kelimeler
İvecen, sıcak, pak
Ne iyiydin, hayata döndürüyordun
Derin unutulmuşlukları
Yeryüzüne çıkarıyordun ki beni
Yeni bir işgal haberi geçti ajanslar

Bir kırlangıç nasıl yumurtlar
Kanaya köpüre nasıl koşar denize ırmak
Ya nasıl küçük çığlıklar atar patlarken tomurcuk
İyi bilirim bunları, gözlerine bakardım çünkü
Gözlerin ki mucizeler eviydi
Doğuşun kutsal derinliği harelenirdi orada

Şimdi yaralı bir güvercin çırpınıyor göğsünde
Sen bana bakarken anladım bunu
Mavi beyaz tüyler geçti çünkü gözlerinden
Hantal kör bulutlar yuttu sonra sesini
Bir çocuk daha ölmüştü Gazze’de

Lavlar yıkıntılar tanklar arasında
Yavruları ve yürekleri parça parça annelerin
Çırpınan gölgeleri geçiyordu gözlerinden
Bir çocuk daha, bir çocuk daha ölüyordu
Göz değildi artık gözlerin, delirmek üzereydin
Bir çocuğun vuruluşunu almıyordu çünkü aklın
Ama daha çok kanatan yüreğini: insanlığın ölümüydü

Ve böyle zil takıp oynamasıydı
Zalimleri eğlendiren cücelerin

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

114. SAYI / MART 2010 / Ay Vakti
Sular Aka Aka… / Ay Vakti
Şirâze’den Şirâze’ye Saklı Mektuplar -55 / Şiraze
Cezada Elif Kapısı / Naz
Hayata, Aşka, Savaşa Dair / A.Vahap Akbaş
Tümünü Göster