Korkularla elbette yaşanmıyor.
Korkularla siyaset, riyaset, öncülük, yolculuk, liderlik de olmuyor.
Takılmamak ve yol almak, ancak…
Tarihe de bakmak lazım.
İbret alınacaksa, tecrübeyi yok saymamak lazım.
Temkin, tedbir yetmiyor, yetmemiştir de.
Onlar yürütülen bir projede sizin dediklerinizden bir ikisini yok sayarken, kendi planladıkları neyse onun peşindeler.
Tarihe, tarihçilere soralım onlar anlatsın bize.
Oralara takılıp kalmayalım ama, oraları da kale alalım.
Füze kalkanı ortak bir proje…
Kime kalkan, kime düşman, kime karakol olacağız?
Türkiye Müslüman bir ülke…
Orada Amerika var, Avrupa var…
Bizim müşterek bağlarımız olan ülkeler ve Milletler onların gizli düşmanları arasında.
Irak işgalini, iki milyon insanın katlini siz kardeşimiz diyerek yaptılar. Bosna’da, Afganistan’da, Filistin’de katliamlar yapılırken ya aktör oldular ya da seyirci kaldılar.
Onlar işte, başkası değil.
Lanetliler…
Bayramı geride bıraktık.
Hac ve kurban birlikte anılmalı.
İnsanlar kendi mahfilinden bir merkeze doğru akın ederken orada kalıyor, ötenin ötesinde huzur buluyor.
Rahmetli Ozan Reyhani’ye bırakalım sözü:
Arafat’a doğru alınca yolu
Lebbeyk sedasıyla dört yanı dolu
Ordan öte geçmez dünyanın malı
Ehram nikabına girin turnalar
Turnam ordan öte yol yok orda kal
Vermezsen mektubum edersin vebal
Sorarlarsa kimin ya bu arzuhal
Bütün sevenlerden deyin turnalar
Sorarlar Reyhani deyin ki yasta
Derlerse gelmez mi deyin heveste
Yasin’dir mektubum ihlâstır posta
Fatiha pulumdur deyin turnalar