Aşkın vav halini aramak…
Dünyaya eşref-i mahlûkat olarak gönderilen insanoğlunun secde anında Rabbine karşı sükût içerisinde halini arz etmesi, boyun bükmüşlüğünün tezahürü. Kulluğun manasının sırrındadır vav hâli. İnsanın cenin halinde vav şeklini andıran bir şekilde doğması, ilerleyen süreçte elif gibi doğrularak kâinata meydan okumasında kalbin en iç yerinde saklıdır vav.
Mütevazılığın, boyun bükmüşlüğün ifadesidir vav.
Özgürlüğe açılan yelkenlerin sırrında saklıdır vavın manası. İki büklüm olup tefekkür edince anlar insanoğlu. Anlamaya başladıkça; aranılanı aramaya koyuldukça; aradığının kanatları altında kanat çırptıkça; çaresizce kalana kadar dağları delme şevkiyle Ferhat olup dağa kazmayı vurdukça, yoksunluğun aslında aranılanın yokluğu olduğunu idrak eder insan.
Ten kafesinden uçup aşkın vav halini aramak…
Varlık içinde yokluk çekerek, korkulana karşı korkulanın azametinden, güçlü oluşundan değil, korkulanın sevgisini kaybetmekten korkmak. Dünyevî ne kadar duygu ve arzusu varsa hepsini ten kafesine hapsedip Hıraya çekilerek, aşkın kaynağı olan El Vedud’a yaklaşabilmek… Tepeden tırnağa aşk kesilip sırılsıklam sarılmaktır toprağa. “Benim sadık yârim kara topraktır” diyen Aşık Veysel gibi kara toprağı dost eyleyip, nefsin kefeninden sıyrılarak vav olup kanat çırpmaktır. Kısacık ömrü hayatında, kendisini unutan insanın, kendisini yeniden keşfe çıkarak kendisinin farkına varmasıyla bir zamanlar ayağının kayıp da yolda düştüğü yerden kalkarak yola devam etmesi. Kendisine yabancılaştığı, özünden uzaklaştığı, ölümü hatırlamamak için kendisini dünyaya kaptırdığı her şeyi bırakarak, ölmeden önce ölüme kanat çırpmaktır aşkın vav hali. Olmak, vav halinin tekrar tekrar oluşuna bir atıfsa, vav halinde her nefes aşka atıftır. Her oluşla varlığın notaları yankılanır kâinatta, yağmurlar can verir susuz topraklara, aşkın vav hali ise kurumuş yürekleri yeşertir…
Derman arıyorsan derdine dön ey yolcu!
Sükûtu kan çanağına dönmüş gecenin yakamozda yakarışındadır hikmet. En kutlu sözün; Kuran’ın yüreğine nazil olmaya başladığı anda /kadir gecesi/ gece yürüyüşünle miracını yaşamaktır aşkın vav hali. Mütevazılığın, boyun bükmüşlüğün, acziyetin ifadesidir. Allah’a adanmaktır. Meryem gibi. Diriliş amentüsünün tüttüğü yetim bıraktığın secdegâhının ağıtıdır bu. Rıza-i İlahiye’ye kulak ver, yüreğini dinle, yüreğinin frekansını kâinatın zikrine ayarla;
“Secde et, yaklaş!”
Bu Sayının Diğer Yazıları
Vav Halinde Uçan Kuş / Yunus Emre TozalSeyir Defteri Öyküleri… IV / Naz
Şirâze’den Şirâze’ye Saklı Mektuplar -44 / Şiraze
Osmanlı Şiirinde İran / Şadi Aydın
Müseferet / Bahattin Yıldız
Tümünü Göster
Gün Aşırı
- İlk Adım
25 Nis 2018
Allah’ın adıyla Şairin anlamlı beytiyle giriş yapmak istiyoruz: “Erişir menzili Devamını Oku…
Cuma Akşamı
- Bana Sevdamı Geri Ver
25 Nis 2018
Kim, neyi kaybettiyse onu arıyor. Kıymet arz eden ve kendi Devamını Oku…