Necip Fazıl ve Okumak

Yazılarıyla, şiirleriyle, konferanslarıyla bir neslin  üstadı  olan Necip Fazıl, etkisi günümüze kadar devam eden bir sembol  isim. Salt polemik ustası olarak lanse edildi, sebep İslami duyarlılığa sahip olması…  Onun ortaya çıktığı zaman diliminde herkes fikir karışıklığı içinde, doğru tarafı seçmeye çalışıyordu. Çünkü seçmek zorunluydu, taraf olmak kaçınılmazdı. Birey değil; grup ya da topluluk ya da ekip içinde yer almak ve aktif olmak mecburiyeti  insanları yanlış yapmaya yöneltiyordu. “Dava” kelimesi etrafında yıllar kayıp geçti, olaylar başladı bitti; kimi ne olduğunu anladı, kimi anlamak istemedi, kimi de iki arada kaynayıp gitti. Ancak “Necip Fazıl” denildiğinde altı çizilmesi gereken önemli bir nokta var. Birileri onun yanında yer almayı seçti, birileri de onun karşısında durmayı… Hiç kimse ona kayıtsız kalamadı. Hep uyardı; hep dikkate, hassasiyete davet etti onu okumayı bilenleri.
“Gam çekme, böyle gitmez bu devran,
Nihayet sonuncu durağa gelir.” *

Sorsanız karşılaştığınıza “Necip Fazıl’ı nasıl bilirsin?”
“Çile ile bilirim” der ihtimal. Evet, herkes bilir onu; ancak okumuş mudur onun vurgularını; görmüş müdür itinayla çizdiği manzaraları bilinmez. Devran değişiyor, ancak bizde okumak ile ilgili cümleler bir türlü değişmiyor. Her geçen gün daha az okuyor, her geçen gün daha çok perdeliyoruz bakışlarımızı ve zihnimizi. Biz yine Ay Vakti olarak, okumaya davetimizi yenileyelim bu vesileyle.
Yürüyüşe devam…
*   Gelir (1970)

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Yıldızların Doğduğu Yerden / Recep Garip
Yârlı Bir Ölüm Sofrası / Selami Şimşek
Üstad ve Ölüm / Necmettin Evci
Üstad Necip Fazıl Kısakürek / Nurettin Durman
Seyir Defteri Öyküleri – 3 / Naz
Tümünü Göster