Selami Şimşek

106posts 0comments

İki Göz İki Çeşme

anne yüzlerinden kopup gelen çocukluk şuracıkta bir cam önünde güvercin teleğinde oynayıp durur kar ile gök suskunluğundan ayrılıp gelen çığlık vurur gözlere kirpik uçlarına asılıp damla damla düşer yüreğe akşamı...

Ölüm de Geçsin Buradan

ateşten su içen delikanlılar gibi gel göğsündeki mağmaya mağaralar aç külüne saklanmış sevdalar bir alevlensin bir geçsin karanlığı saçlarının buluta gökyüzü yıldız yıldız ağlasın bir akşam olsun sızılar çıkıp...

Güneş Ağzını Kanatıp Gider Akşamın

yürek aşktan el alır seherde erbain kokuları sürünür dervişler füsus okuyan dudaklar hikmetle güllenip gözyaşı nasıl iner sevgilinin yanaklarından ırmak dağlardan tutuna tutuna denizlere yağmur bulutların eteğinden asılıp bilirsin güneş...

Bir Salâdır Eylül Mevsimlere

yolların dizi kırılır dağlarda yüzünü görür sularda ağlar aynalar köz basar ufkun yüreğine akşam oturur karşısına yağmur gözlü sevgililer gülüşüne peşrev çeker hüzün elinde göçmen kuşların resimleri bilmez ki gülün...

Ledün Pınarına Tasını Tutmuş Gül Dervişleri

akşamın ayaklarına karasular iner güneştenyorgun bir dev gibi yaslanır karanlık dağlarayollar uzun havalı bir türkü olur  balkonda kuşlarla ekmeği...

Gazze Dediğin Çocuklardan Bir Mezarlık Hece Taşları Kalem

tevrat’ı musa gibi okuyan insanları niye vururlar anlamam şu genç davud sesini zebur’la bileyler ezana dili kur’an’a değince ahmed’i düşünde görür şu çocuk şu bebek annesini meryem’e...

Yeni Sürülmüş Tarlaların Toprak Kokusu

bazen aynalar ürker kendinden suya değince ayakları şu kız saçlarını yağmurla yıkar güneşle tarar uzun gecelerde bırakır kendini denize ay çobanların çıkınına misafir olan karıncalar vardır ya anne...

Öpülen Bebeklerin Yanağındaki İz

uzun bir aynada gülüşünü hüzne gösteren delikanlıların göğüs sesleri uyutmaz geceyi sisler bir sarılmıştır ki dağların boynuna bilirim kirpiklerin terkisindeki yağmurları ırmakları suyunu denizlerden saklayan kan uçurumlarından yar dudaklarını yeryüzü...

Gözler Aynalarda Susar

ay kar ile iner yüzüne yârin gözler aynalarda susar tuzlarda yara ateşlerde su güzeller çeşmelerle konuşur ancak kançanağıdır gözleri akşam denizin karanlığın teni döker yıldızlar sonra dağlar na’ra döker dillere sesini...

Dünyanın Bir Ucunda Çocuk Ölse Ömerlenir

ufuk güneşin dudaklarından öpmek için yontar geceyiter aşerir elleri sevgilinin düşlerine gülüşler dadansın diyeaşkın dibeğinde yüreğini kan ile döven delikanlıları bilmem mi

Kuş Yemleri Cebinde Uyuyan Çocuklar

ölü terleri vurulur şakaklarıma içinde upuzun bağırtılar tuz biber olur yaralarına utangaç bir kızın söyleyemediği su üşür zifiri karanlık örterler mağaralardan getirerek...

Arif Ay İle Söyleşi

İlk şiir kitabınız Hıra 1978’te yayımlandı. Şairler eserleriyle doğup büyürler, kalıcılık arzederler. Bu bağlamda Arif Ay’ın Hıra’da doğduğunu, Dosyalar’la büyüdüğünü ve Güne Doğan Koşu...

Aynalar Suya İner Yağmurlardan Gizli

güneşten dudaklarına kan yapışır akşamıngri giyinen karanlık hüznü öper öpersoğuk ellerine ter vurur gül ölümlerinden acılar soyunup girer koynuna...

Yârlı Bir Ölüm Sofrası

çığlıkları hırpalayan sessizlikle gelsaçlarını serçelerin baktığı aynalarda tarazifiri bir karanlıkta gök ağlasın sen ağlaellerini bir bebek eline dolasecdeye düşen bir gözyaşını kirpiklerinedudaklarına...

Yağmur ve Yaprak

yağmur ve yaprak anne ve çocukgecenin göğsünde ıslansın bu hışırtıelleri uyusun ateşte susbir söz söylemeli güneşe bulutsutarasın saçlarını rüzgâr acılarınağlasın dudakları hüznün...

Günahkâr Bir Boyun Büker ki

rabbim günahkâr bir boyun büker ki yağmur kendini yerden yere vurur gül kanar kanar alnına kelebek konan bir çocuk secdede güvercinlere yem döküyor bir ihtiyar mavi yazması gözyaşıyla solmuş...
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.