Yazar: Hakan Özbek
Adı Bende Saklı İnadına Hâlâ
nihavent makamında çalıyorum
son şiirimi soluk soluğa
şarkılara veda partileri düzenleyen
aşağılık adamlar
çerçevesinde haritaları yakıyorum
bahtsız duvarlara yazılan sloganların
kum kadar ince ve deniz...
Bekleme, Dönmem Bu Bahar
bekleme, dönmem bu bahar....
her sene-i devriyesinde işgalinin
ağıtlar yakıyorum gelin
gönlüm parçalanıyor bu aşkta
yüzüm bir türlü gülmüyor
sene-i devriyesini yaşıyorum işgalin gelin
kalbimi saran...
Alın Teri
I.
dip diri
kara
kas ve gövde
mezar işçiliği
umut soluyor yaşam işçisi
bir de
gökdelenler taşıyor omuzlarında
tıkanası gırtlaklara
abdest aldığı sulardan
kürek kürek ölümler içiyor
avuç avuç ab-ı hayat
payına düşen son tazminat
kömür karası...
Mavera Yolcularına
Alâaddin Özdenören için...
yaz günleri
baharların varamadıkları mevsimlerdir
ölümlerine alışamadığımız çınarlarımızın
göğe uzanan dallarıyla
onlar
en cömert
en rahmetkar bir duruşla
tanrı katına
yedi kat öteye varıyorlar
hiç biri asilliklerinden taviz vermeden
sapasağlam imanları
ve dosdoğru...
Pişman Olmamak
Anlamsızlıkları aşmak için çıktım yola
Durduğum yerlerde
İsmin kazılıydı ağaçlara
Yollara uzandığımda
Dar dar koğuşlar gördüm
Güneşe baktıkça ürperiyordu içim
Kafeslere girdiğimi rüyalar haber...
Dualar
yaşamak
alnımda çizelge
uzak duruşlara yakın koğuşlanma
durağı
bir kriz düşmesi benim ülkem
bir uzak kalış, bir yok oluş, bir ihanet
kuşağı
ağlayan bir çocuk var desem...
bir de pek çok...
Uzak Durma
on sıfır yedi
izolasyon
şehrin derinliklerindeki
anlam kaymaları
beni bağlayan senin gözlerinde bir
bir de beni buralara salan aşk
nedir gerçeklere aldanmak
fısıldayan sabahlara
uykusuzca uyanmak
duvarları aşklara kapalı yamaçlara
ya da kaç sabaha
ötelerden...
İnanmışlık Var Oldukça
sensizlik garbında
kuyularda seni beklemek düştü bize resul ey
nebi yüreklerimize hasret
tohumları ekildi vaktin sonunda
biçilmiş atlas yorganlar kalmadı daha
girdaplara karşı duran haykırış gibi
içimizi gömen kum saati...
Franz Kafka, 1904 Tarihli Bir Mektup
...
Kanımca,(Köpek gibi) ısıran ve ( bir arı gibi) sokan kitaplar okunmalı. Eğer okuduğumuz bir kitap, beynimizde, bir yumruk vurmuşçasına etki bırakmıyorsa, o kitabi niçin...
Oto-Stop
durak belirsiz
yeryüzü atılmış kumbara parçası
toplanan her şey dağınık
kanlara bulaşık hayaller
savaşa inat barış
şiirlerden çıkarılmalık
hendeğin hangi tarafı ulaşır tanrıya
şaşırdık mı?
göremedik mi?
bilmedik dimi
ya da inkarcılara koyun açtık
Kudüs'ü...
Duyuru
baharlar inceden yağarmış göklere
baharlar düğünlere kalabalık çökerlermiş
kiraz ağacından topladığım yıldızlara
adın yazılmış ta o zamanlarda
ekinlere aşkın rengini veren
sözler edilirmiş Kudüs ağıtlarından
sadaka sadaka
ortadoğular çizilirmiş
gözlerin gömüldüğü topraklara...
Yerküre Üstünde Bir Kudüs Kenti
her gece
yeni sayfalara gebe dualarım
mazeretlerim
ortadoğu tanklarında
şehit veriliyor
senin için dertlere bürünüyorum.
çekme rahmetini çorak gönüllerden
tutunduğum her yer sana varacak
gücüm sensin
aşkına kurbandır yüreğim
bırakma
bu kentte bizi sensiz
al yanına
yer...
Tüm Bilgelere
bilmekteyim
ağlayan çocuklarla yetişecek
gül kadar masumiyetin
senin ellerinde dirildiğini
bilmekteyim
ve fakat
düşmanlıklarımı
hala besliyorum not defterimde
nefretim kalmadıysa da
birkaç
Jargon yaşatıyor duygularımı
kaçırılma korkularıyla
ta uzaklarına...
bu savaşı bekletmeyin
durmayın ağlayın...
Şehrin Bilmem Neyi
Yalan sözler gönül ızdırabını çektirir
Kalın duvarlar yaban duyguları sektirir
bir başak kandırırcasına çoğalır
bir bardak dolarcasına boşalır
bir benim duygularım
ve alaca karanlık
sevdaları
bu şehrin lanetlenmiş soytarıları.
anlaşılmayacak ne vardı
bir...
Bir Aşk Güdüsü
Sevgili,
her günün doğuşunda
şahit
ben
hatırlar buğulu camlarda seni
sarı başaklar geçer gözlerimden
yaşarım
ölüm gecelerini uçurum sözlerinden.
Dostlarım,
sizsiz
yarım yarım payım
uyuştu ellerim:
bir yaban duvar
kavuşmuyor dizlerim:
yosun tutmuş kayalık
siz
çizdiğim sayfaların kendileri
çalın
kokmayan gülleri yollara
alın...
Gece Ağlamaları
Damar dolusu hayat iksirini
Sokaklar eşiğinde içtiğin vakit
Göğün bir kentinden
Sarkarken
Bulacaksın beni
İçindeki arzuyu okyanuslarda ıslayacaksın
Ancak gözyaşlarım
Asla kabullenmeyecek
Isladığın gül yapraklarını
Şu...
Mustafa ÖZDAMAR İle Kırık Kandil ve Eserleri Üzerine Söyleşi