Kulak zarına saplanan keskin uğultudan anladı. Şarkı sustu derin kesikler bırakarak: Yüzünde müşteki bir ifade… Oturduğu taburede rahatsız kıpırdanışlarla kıvrandı. Damağına tuzsuz bir tat...
Bir köprünün üstündesin… Karanlık… Gece… Köprünün altından akan suyun titreten soğuğunda üşüyor balıklar. Nehrin kenarında sazlıklar... Kurbağa korosu ve uzakta bir köyün derinliklerinden gelen...
Mustafa ÖZDAMAR İle Kırık Kandil ve Eserleri Üzerine Söyleşi