Mehmet Erikli

8posts 0comments

Yazar: Mehmet Erikli

Sıradan Bir Cumartesi

Elinde bir horoz şekeri vardı. Gökyüzünde kuşlar yoktu. Bugün günlerden cumartesiydi. Elinde sıkı sıkıya tuttuğu horoz şekerini ne diye almıştı ki bu yaşından sonra?...

Ölüm ya da Kalım

(II. Kısım)            Gözlerini kamaştıran güneşin batmaması için dualar ediyordu. Gece, burada ölümün kol gezmesine çanak tutuyordu çünkü. Karanlık...

Kaptanın Tükenişi

Kirli paslı bir lambanın altında mahkûm edilmiş balıkçıların gecenin karanlığını bile tedirgin edici bağırışları arasında kalmış bir gemi… Küf kokulu kaptan kamarasıyla, yosunlu halatı...

Çiçekçi

Saçları ağarmış bir gündüze uyanan eşrafın, uykulardan önce sokakları karış karış arşınlanmış olan hevesleri; boynu kırık bir dal gibi, toprağa değecek kadar eğik bir...

Sanrılı Aşk

Zaman tahtakuruları gibi kemirip durur yosunlaşmış pencereleri. Bu pencereler aslında yaşama sıkı sıkı tutunan Arif'in ustalığıyla işlenmiş ve eli değnekli evlere gören göz olmuştur....

Yıldırım

Kulak zarını patlatan bir gürültü koptu; bütün mahalleli evlerden nasıl fırladı dışarıya, bir görseydiniz şaşıp kalırdınız... Bir akşamdı; hava koca cevizin tepesine düşen yıldırımın tavrını...

Anlatı Ormanında Gezinmek Üzerine

Umberto Eko’nun olası ormanlar yazısı için yazarın anlatı üzerine örneklerle, okurla fikir alışverişi içine girdiği ve gerçek-kurmaca ikileminde çeşitli sorulara yanıt aradığı, aynı zamanda...

Ölüm Ya da Kalım

I.Savaşların ve artık insanların birbirlerini, hınçla gırtlaklamasının önüne geçilemedi… Şehirleri koruyan taş örgülü, demir kadar sağlam kale ve sur benzeri savunma hatları da eskilerde...
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.