Yavuz Ertürk

Ondan da geçtim. Yolda durdum, demir kokusu her yer. Küf ve pas ruha dokunan yara. İnsan, dili kabre alışınca üzülmüyor ölen kelimelere. Oysa sırat, şaşkınlık yüze. Gelgelelim, kuruyan bir yaprak oluyor sağır...

Doğduğum gün sabra belemiş, İdris’ten öğrendiği gömleği biçmiş. İlkin bismillah. Sonra kaygı nedir bilmemiş. Güvercinler konmuş omuzlarına. Gözleriyle...

Kaymış gibiGüneş olup avuçlarımı yakar gibiestin içine çıkılmazlığın.Gittin ya gelmeyecekmiş gibiGelmeyecekliğin ensemde namlu gibiKurtuluş yok vurulana. Kaçtıngözüme, göz bebeğime benden.Kaçtınkuyular dibine düşende...

can pazara düştü ne gelen var ne giden bir gölge ortada mahkum mührü vurulmuş Kızgın bir alev topu hülya Ve oltalı bir pusu Baykuş gülüme konmuş Bülbül dalında

-Reşit Hoca'ya- Alın. Bu son parçası elimden çıkanın. Alın. Bu "ah!" hediyesi karıncaların. Züleyha'nın gözlerinden taşan...

İçimiz - dışımız yek. Başımızdan çok şey geçti geçmedi efkarımız. Geçmez bir tek süründükçe merhem, yaramız. Ağrılıyız....

"Ş. B." için Şeyhim, Sustum dedim göğüme kara bir çul aktı. Karlandım. Gözüm...

Hangi dağın örtüsü ağartır artık Günahla kirlenen yüzümü Benkiremit renkli bulutların katibiyim Sur Kenti'nin dökülen tuğlaları Adım...

Atlar girer rüyalarımaSırtında baltalı eller atlar rüyama girer Çölden sabahlar yaşarım ülkemde Kaktüsler börtü böcek ve...

Kapının önünde Kan akan parmağını tutarak bir anne emzirir bebeğini Göğsünden geçirdiği, elediği asırlar Diş ağrısı gibi saplanır...

Yürüyünce küçük adımlarla Küçücük kar taneleriyle Eziliyor bakışların Baltalaşınca ayakların Aralık'ı parçalayan Aralıktan bakarak Ve geçiyor gözlerinin...