Yazar: Nesrin Çaylı
Eylül’de Yeniden ve Yine Ölebilmek
"Eylül; yas tadında, hüzün ritminde bir ay, bir veda hâli var telâffuzunda."
Rüzgarın biraz asabi biraz hırçın darbeleri sessiz gecesine eşlik etmişti. Yüreğindeki savruluşlar gibi,...
Gülün Dilinden
Gülnihâl her pazar sabahı, uyumayı dilemesine rağmen yine erkenden uyanmış, işe gitmeyecek olmasına sevinerek bahçeye inerek toprakla haşır neşir olmanın keyfini yaşamak istemişti. Aslında...
Nil Yeşilinde Keşkelerle Kaybolmak
Şubat ayının yedisi, bir Perşembe sabahı... Karanlıklara ve sessizliğe sevdalı, suskunluğumu, yalnızlığımı, azlığımı, çokluğumu paylaştığım uzun bir gece sonrası... Yorgun düşüşüm uykusuzluğumdan değil. Yüreğim...
Bozulan Büyü
Sınıfta en arka sıraya transferim bir anda oldu. Bir yıl önce ön sırada oturuyorken ertesi yıl, sınıf öğretmenim beni en arka sıraya yerleştirmişti. Çünkü...
Gurbetsiz Özlemlerde Sen
Külçeden adımlarla arşınladım mekanları. Omuzlarımda, başkalarının programladığı hayata sürüklenmeyi görev bilmiş bir başka benle. Gürültülü yaşadım hayatı, nazik tebessümler takındım, sen bu şehirden uzaklardayken.
Böylesi...
Eylülde Yeniden ve Yine Ölebilmek!
Rüzgarın biraz asabi biraz hırçın darbeleri sessiz gecesine eşlik etmişti.Yüreğindeki savruluşlar gibi, savrulmuştu bahçesindeki her bir ağaç.Endişelenmişti, kendisine endişelenişi kadar onlar adına. Hırpalanmışlar mıydı...
Geceye Yıldız Değdi
Beykoz yolu üzerinde ilerliyordu. Yüreğinde duygularının kalabalığı, yanında kimsesizlik...Sağ tarafında yeşillikler arasında saklanan yalılar, beyaz ahşap konaklar. Saklandıkları kadar, barındırdıklarının asaleti ile öylece boğazı...
Bir Erguvan Masalı
I
Mayıs ayı, badem ağaçlarının çiçeğe durduğu , Boğaziçi’nin ,erguvanların utangaç pembesi ile bahara soyunduğu, en alımlı zamanında İstanbul .
Sokaklarda çocuk sesleri, kuş cıvıltıları, kırlangıçların çapkın...
Hercai Menekşeli Kutu
Okul çıkışı hep aynı kırtasiyeye uğruyorum. Beni tanıyor artık ve belki de bekliyor Kazım amca. Gel bakalım İnci Kızım diyor. Hoşuma gidiyor...
Saklanan Adamdan Armağan
Sustum. Sözcüklerin kefen beyazlığındaki çaresizliğini görüp sustum. Nice oldu bilemem susalı. Bu parka da ne zamandır gelip iç savaş çıkarıyorum, onu da...