Sen Söyle Derim
Gökleri tutsa ellerim
Bulutlardan akar terim
Toprak bende seni bulur
Tohumlar kalbinde beni
Çürür gecenin kökleri
Yıldızlar nerde kaybolur
Aynalarda yalnızlığın
Saçını örer kederim
Beni gördüğün akşamın
Rengini sen söyle derim
Ne yarınım, ne...
Gel Arkadaş
yalnızlık dağları böyle rüzgârlı
böyle karanlık olmadı; biliyorum
kalp incinmişse ırmak kanlıdır
derinden akar çürüyen insanlığın
göz vâdilerinden, kulak kıvrımlarından
duruldukça bulanan
bulandıkça durulan
neden susar aynalara bakınca
ellerinde utancı birikenler
bu hangi...
Bir Kaç Deli Güvercin
siyah belki aldatır içindeki beyazı
talihin aynaları kırıyorsa, hüzündür
sen hâlâ anlamadın ne baharı, ne yazı
beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür
sen küçük bir...
Gecenin Ansızın Biteceğine Dair
(birinci bölüm)
zakkum kokusu almayı bilemeyenin -gözlerinde alev tohumları, dudaklarında ölü kelebekler-
ıssız merdivenler uyuyan dağarcığında
kapkara bir adanın kalbinde yürüyen bir savaşçı sureti
katran uyanmayı beklemektedir
buzlar çözülmeyi...
15 Temmuz Destanı
Selâm Fetih burcunda dirilen yiğitlere
Ölüm yine vîrândır ve ândır şimdi ölüm
Selâm, kıyam vaktinde vurulan yiğitlere
Şehâdet ufkunda kan revândır şimdi ölüm
Selâm, eğilmeyip de kırılan yiğitlere
Zâlimlere...
Çaresizsin
deveyi alsan bile kırılan kollarına
iğnenin deliğinden geçmez ki; çaresizsin
oysa bütün korkular çökecek üzerine
her hücrende bir umut öldürecek kendini
yollar varmaz bir türlü...
Muamma
muamma,ırmakların sustuğu yerde başlar
mâlihûlya gözlerin her gece bir şehrâyin
her yangın, bir volkanın yüreğinden koparak
azgın bir ejder olup kollarında yavaşlar
sana bir kez...
Uyanış
yol bir kuşu bekliyor, kuş bir şarkıyı
son gecesinde mehtabın
bakıyorsun görmediğin o sonsuz
ırmaklarına bir şairin
insanlık tuzsuz ve soğuk
bir yemeğin karanlığında
deli atlar geliyor yıkılan şehirlerin
ölümü büyüten...
Lügat Âh Çekermiş Şair Ölünce
A. Vahap Akbaş için
örtün üstünü kelimelerle
başucuna bir Elif koyun
aydan kırpılmış bir mim
güneşten koparılmış bir Fatiha
toprak sarabilir mi O’nu
harflerin sardığı kadar
kalem öyle güzeldi ki parmaklarında
gözleri...
İktidar Türküleri
Ne güzel yakmışsın mumunu Hocam
Bembeyaz, kırmızı, ışığında ev
Bir bahçede büyümenin baharı
Nasıl da deniz, bulut ve yorgan
Uyku ve melatonin
Sen uzaklardan
Uçurdukça muhabbet kuşlarını
Eline sağlık Hocam, alıyoruz...
Özden Ören
bir damla usaredir Alaâddîn
yürür damarlarına kardelenlerin
bir parça gök koparır ötelerden
biraz toprak alır avuçlarına
buluşturur yağmurla pervaneyi
kainat sırmalı bir örgü kalbinde her mevsim
özlü tebessümlerden damlatır...
Ülkemin Sokakları
Bu sokaklar neden yaralı böyle
Ve neden sessizce ölüyor kuşlar
Haramiler geçmiş besbelli, birden
Geçerken sokağa tuzak kurmuşlar
Aldanan bekçiler geceye mahkûm
Bir yağmur yağıyor...
Cevizin Kabuğu
Çaresizlik içinde kıvranan bir insanın çaresizliği kendi ekseninde dönüp durmasının bir sonucu ise, ona çevresine bakınmasını ve ruhunu hapseden fasit daireden kurtulmasını tavsiye edersiniz....
Dîbâce
sürgün çocuklarıyız, gözlerimiz kardelen
iniyor yeryüzüne esrarengiz halkalar
kelebekler gecenin kanatlarında alev
kelime, öğretilmiş bir rüya denizidir
bazen ölüm, bazen kan titreyişi dalgalar
doludizgin atları, serin imbatlarıyla
siyah izler...
Gecenin Ansızın Biteceğine Dair
-ikinci bölüm-
sokak lambaları heyecanlı ve titrek
ya bizi bekliyorlar, ya ölü kadınları
bahçıvan bir yangına direniyor sessizce
kedi sesler duyuyor toprağın kalbinden
köpek ulumayı öğretiyor dalkavuk sefillere
yalnızlığında zebun...
Irmaklar ve Çöller
Nerede karşılaşmıştım hatırlamıyorum. Bir şiir, denizlere ulaşamadan kuruyan ırmaklardan söz ediyordu. Çok sonraları strateji kavramıyla yüz yüze gelince ve onun ırmak yatağı...