Nurullah Genç

37posts 0comments

Sen Söyle Derim

Gökleri tutsa ellerim Bulutlardan akar terim Toprak bende seni bulur Tohumlar kalbinde beni Çürür gecenin kökleri Yıldızlar nerde kaybolur Aynalarda yalnızlığın Saçını örer kederim Beni gördüğün akşamın Rengini sen söyle derim Ne yarınım, ne...

Gel Arkadaş

yalnızlık dağları böyle rüzgârlı böyle karanlık olmadı; biliyorum kalp incinmişse ırmak kanlıdır derinden akar çürüyen insanlığın göz vâdilerinden, kulak kıvrımlarından duruldukça bulanan bulandıkça durulan neden susar aynalara bakınca ellerinde utancı birikenler bu hangi...

Bir Kaç Deli Güvercin

siyah belki aldatır içindeki beyazı talihin aynaları kırıyorsa, hüzündür sen hâlâ anlamadın ne baharı, ne yazı beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür sen küçük bir...

Gecenin Ansızın Biteceğine Dair

(birinci bölüm) zakkum kokusu almayı bilemeyenin -gözlerinde alev tohumları, dudaklarında ölü kelebekler- ıssız merdivenler uyuyan dağarcığında kapkara bir adanın kalbinde yürüyen bir savaşçı sureti katran uyanmayı beklemektedir buzlar çözülmeyi...

15 Temmuz Destanı

Selâm Fetih burcunda dirilen yiğitlere Ölüm yine vîrândır ve ândır şimdi ölüm Selâm, kıyam vaktinde vurulan yiğitlere Şehâdet ufkunda kan revândır şimdi ölüm Selâm, eğilmeyip de kırılan yiğitlere Zâlimlere...

Çaresizsin

deveyi alsan bile kırılan kollarına iğnenin deliğinden geçmez ki; çaresizsin oysa bütün korkular çökecek üzerine her hücrende bir umut öldürecek kendini yollar varmaz bir türlü...

Muamma

muamma,ırmakların sustuğu yerde başlar mâlihûlya gözlerin her gece bir şehrâyin her yangın, bir volkanın yüreğinden koparak azgın bir ejder olup kollarında yavaşlar sana bir kez...

Uyanış

yol bir kuşu bekliyor, kuş bir şarkıyı son gecesinde mehtabın bakıyorsun görmediğin o sonsuz ırmaklarına bir şairin insanlık tuzsuz ve soğuk bir yemeğin karanlığında deli atlar geliyor yıkılan şehirlerin ölümü büyüten...

Lügat Âh Çekermiş Şair Ölünce

A. Vahap Akbaş için örtün üstünü kelimelerle başucuna bir Elif koyun aydan kırpılmış bir mim güneşten koparılmış bir Fatiha toprak sarabilir mi O’nu harflerin sardığı kadar kalem öyle güzeldi ki parmaklarında gözleri...

İktidar Türküleri

Ne güzel yakmışsın mumunu Hocam Bembeyaz, kırmızı, ışığında ev Bir bahçede büyümenin baharı Nasıl da deniz, bulut ve yorgan Uyku ve melatonin Sen uzaklardan Uçurdukça muhabbet kuşlarını Eline sağlık Hocam, alıyoruz...

Özden Ören

bir damla usaredir Alaâddîn yürür damarlarına kardelenlerin bir parça gök koparır ötelerden biraz toprak alır avuçlarına buluşturur yağmurla pervaneyi kainat sırmalı bir örgü kalbinde her mevsim özlü tebessümlerden damlatır...

Ülkemin Sokakları

Bu sokaklar neden yaralı böyle Ve neden sessizce ölüyor kuşlar Haramiler geçmiş besbelli, birden Geçerken sokağa tuzak kurmuşlar Aldanan bekçiler geceye mahkûm Bir yağmur yağıyor...

Cevizin Kabuğu

Çaresizlik içinde kıvranan bir insanın çaresizliği kendi ekseninde dönüp durmasının bir sonucu ise, ona çevresine bakınmasını ve ruhunu hapseden fasit daireden kurtulmasını tavsiye edersiniz....

Dîbâce

sürgün çocuklarıyız, gözlerimiz kardelen iniyor yeryüzüne esrarengiz halkalar kelebekler gecenin kanatlarında alev kelime, öğretilmiş bir rüya denizidir bazen ölüm, bazen kan titreyişi dalgalar doludizgin atları, serin imbatlarıyla siyah izler...

Gecenin Ansızın Biteceğine Dair

-ikinci bölüm- sokak lambaları heyecanlı ve titrek ya bizi bekliyorlar, ya ölü kadınları bahçıvan bir yangına direniyor sessizce kedi sesler duyuyor toprağın kalbinden köpek ulumayı öğretiyor dalkavuk sefillere yalnızlığında zebun...

Irmaklar ve Çöller

Nerede karşılaşmıştım hatırlamıyorum. Bir şiir, denizlere ulaşamadan kuruyan ırmaklardan söz ediyordu. Çok son­raları strateji kavramıyla yüz yüze gelince ve onun ırmak yatağı...
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.