Yazar: Taner Taştekin
Sana ve / Bu Yüzden / Her Şeye Veda
"aşka saldım ben beni pend olmayıp bir dosttan
hiç düşmen eylemez ânı ki ettim ben bana"
Fuzuli
İrkildi yalnızlık, irkilmenin o hırslı, sarsıntılı acısıyla üşüdü içimin dallarına...
Aşk ki
bıkkın bir düşün
akşam sahillerinde ki aksiyle
gelince geliyor çıldırı
bâzen bir çocuğun korkan gözlerinde
kimi zaman çocukluğumun sayfalarından
kararmış sevinçleriyle
bir yılan sokmuş sanki
bir lânet tam tepesinde
ölecek...
-İsimsiz Şiir II-
çığlıklarımı kesiyor sabah
sabahın keskin kıyısında
kırılıyor dallarım bir bir
inciniyor gözyaşım
simsiyah oluyor kederinden kuşlar
ayrılıklar düğümleniyor boğazıma
kederler ilmek ilmek bir gökyüzü oluyor...
Gitme Sevgilim
mahşerin ortasında yalnızım
bir acil serviste kimsesiz
terkedilmişim sedyelerce
yorgun bir akşamda kanadı gözlerim
kalbimi sıvazlamadan gitme
buz kesti yalnızlığımız
ruhsuz ahenksiz çocukluğumuz
direnmeyi unuttuk...
Âh-ı Enin…
yüzünü kaybetti çocuk
acıya banmıştı aklını
kırıldı camlar
uyandı çocuk
kervandan geriye kalmanın hüznü
ve salaş bir öfke gözleri
ruhuna engerek motifler
kalbine karanlıklar kazınmış
dünya kimliksiz...
İsimsiz Şiir
ardın sıra ağlayacak
ve
çizikler atacağım yüzüme
çetelesini tutacağım vurgunların
bir yürek burkulmasıyla
filizleneceksin her yanımda
-avunamayacağım-
dökülecek yaprakları çocukluğumun
koyu bir hüzün
işgal edecek tüm satırları...
Yalnızlık Manifestosu
-ilaç kokulu bir hastanedir hayat zamanla alışılır-
köhne kaldırım taşları
derin bir sessizliği besteliyor
sonbahar sonrası bir vedadır
kalbimin kılcal acıları
yağmura tutunan bir çocuk
içli dualarla geçiyor gözlerimden
anasız bir...
And Olsun
Bir umut düşse gökten
Cemrelensem...
içime şerha şerha bir aydınlık
Avuçlarıma yağmur dolsa
Fırlasam hayatın şiltesinden
Avuçlarım kan içinde
Bir sokak lambası olsan
Işığın hüzme hüzme göz suyu
Gölgen yorgun saçlarım...
Kuşatma
Arkamda bir tanık bırakarak
Ellerim çöl içinde
Bu şehri ve seni bir yemine bağışladım
Hüznün kılcal bir yayılması vardı
Bir sigara dumanı ile bulanırken bakışları
o ihtiyarın
İçimden göç eden...
Firak
Bilir misin niye ıslak gecenin zülüfl eri
Kırağı neden çökmüş bu yüreğe
Yeşil ırmak gibi çağlarken sancılar
Bir türküyle zelzele olurum neden?
İki yakası ilişmeyen yaşam bu
Üsküdar sırtlarında...
Kulbe-i Ahzan
Bahar mı geliyor ne
Karıncalar pür telaş
Türlü rayihalar fışkırıyor arzdan
Menekşelerin intiharıdır bu
Bilmediğim bir dilde türküler söylüyor gök
Kayıkçıların umutsuz kürekleri kıyılarda
Serçeler sabahı haber veriyor
Budanmış bir servi...
Kuyudan Maveradan…
Bahar ve acılarVakit ikindi, dürülmüş seccadelerRuhumu kuyulardan toplayan bir elManzum ve mahzun adamVe bir kıssa
Bahar ve acılarİkindi seccadesini...
Gül Eyle
Yeter çektiğim nağmelerden ey gök
İçimde maktül güllerin suyu hasret
Ve siyah bir leke gibi alnımda keder
Yeter yıkılmadığım
Kül eyle beni artık.
Koşamaz ve yanamaz oldum kederden
Ruhuma bir...
Mücahid
Bahattin Ağabey'e
Altın burcunda inancınYorulmaz bir savaşçıDilinde sevdası özgürlüğünAfgan dağlarında kar kucak kucakBir muştu gibi ötelereEy şehid Çocukları...
Genç Werther’in Acıları
Acılarım iç bükey bir hal alıyor geceleri Azize. Dokunamayan parmaklarımdan akıyor şehir. Kokunu bile alıp gittin bir otobüsün çirkin homurtularıyla birlikte.
Nazan Bekiroğlu İle Söyleşi
-Ölümcül olmayan, insanın içini kanatmayan yazılar hoşunuza gitmiyor. Havale geçirir gibi mi yazıyorsunuz, çünkü biz okurken havale geçiriyoruz.
-Fark yok aramızda. Siz nasıl okuyorsanız...
Mustafa ÖZDAMAR İle Kırık Kandil ve Eserleri Üzerine Söyleşi