Beni al minyatür yalnızlığımda
ruhban bir kadavra yap sonra
kırmızı şeritli gri tramvay
lacivert düştüğünde aynalara
bıraktım hamâilini kadınların ve tanrıların
ey sersemsepelek her...
bulutlandım da venüsleyin
sana fırlak gözlerimden
getirdim en veremli düşler şimdi
üç damla paytak paytak
biç kaftanımı ey şair
yontulmuş kelimelerden
en/gebeli hüzünler getirdim sana
uzandım da duldasına karaçalının
ap/ak vadilerinde
tozutan perili...
Bir daha gelmeyeceğim söz
inmeyeceğim ışıksız mağaralardan
ışıklı mahfillerine
ağıdımı taşıyacak kağnılar
bir dağın yamacında
köpüklü sulardan
Bir daha gelmeyeceğim söz
her giden çocuğun ardında
bilecek o yepelek göçmen kuşları
sarsak resimleri vardır...
Mustafa ÖZDAMAR İle Kırık Kandil ve Eserleri Üzerine Söyleşi