Yazar: Ali Yaşar Bolat
Kum Saati
Eğilmiş suya ağzını dayayan bir atınAlışırken yalımına paslı bir bıçakBaykuşun çığlığıdır dağların griliği
Gözleri menzilini parçalayan bir at gibidirYan...
Sağır Bir Papirüste veya Bir Oyuncakçı Dükkanında
Refah’ta bir kız çocuğunun gözleri üzerine...
−bez bebekleri de vurdular, derinde çınlarSur önleri bir medcezir/ yanık bıçak uçlarındakabuk bağlayan...
Acemiliğin Ustası
Kırmızısı azalmış canlılığın ortasındaAsit yağmurları altındadır gövdemÇatlar dudaklarım, Toroslardan aşağıCebimde taşırım onun için yaralarımı
Büyür gövdesinde yarasaların, yakacağıbir baltadır,...
Temrin ve Yankı
ne çok şey söylemek istedim ne az şey yazdımsınanmadım belki ya da sokulması çomağın--kovanıma; o kırçıl huysuzların taşlanan evindenyürüdüm, yelken açmadan saramadan...
O Yüce Ses!
Kovulmuş şeytanınTırnaklarında kalbinAttığın taşla büyüdüÇam kozalarının aleviKi sığmıyor çığlığınGökkubbeye belki.
Diren! Ufku karartanGemiler tırnaklarınıgeçirince rahmine;diri kanatlı bir hayatyavrular omuzlarında.
Şedid Kav
-yarası sızlayan eczâ-
Bitkini fânusun, gözkapaklarıBüyülerken tılsımıyla çarşıları bir çingeneUğunur kendi içine, yorgun bir yılkıBir his çeker onu...
Kirli Akasyalar
Duyguları taşıyor evlerden, durakları yorgun--kentlerin çöl sarısına boyanmış kaldırımlarındaBezgin bir bekleyişin sancısı sızarken eviçlerineAğlıyorum kirli akasyaların esriyen râhiyasına
İnceldiği...
Yazgım; Evcil Yaralar ve Sen
Tayı kör bir atın yarasına gizlenen benlik;Savurur soğumuş küllerimin ürpertisiniAtımın yularında ay izlerini tutan mevsime
Çocukları tanelerken bahar, kırılmış...
6 Şubat 2023
KırıImış petek petek gözenekleri beton duvarlarınYarınında durup çaresizliğin uykusunu diriltenÇekiç sesleri sinmiş kuruyan dudaklarımın arasınaBir çocuk gizlenince ürkekçe yaşamın kıyısına
Mühür
Alışılmamış bir barbarlık yatıyordu ellerimdeBiraz sızlayan yaralar, biraz yorgun başlarSığınığına kaçıyordum belki ölgün bakışlı kedilereKokulu sabunlarını annemin delinmiş ceplerime.
Doç. Dr. Salih Uçak ile Söyleşi
Ali Yaşar BOLAT – Edebiyatla yaşamın iç içeliği yadsınamaz bir gerçektir ancak yazar veya şair, hakikati kendi penceresinden yansıtır. Kıymetli hocam, gerek...
Hayatın Taze Perşembeleri
Dudaklarımı ısırıyorum seni görünceKan revân içinde bulutlar kadarGülüşün, uykusuzluğun ilacıYıllanıyoruz altında bir dutunÜflediğim yaralarına bağırıyorum,Bir sessizlik, bir ıslık gibi neredeyseVâdisinde kayboluyorum ruhunun
Kırgın Bir Dehliz
aşk ırmakları mı kurudu, sevda kentlerindeincitilmiş bahçelerin içinden geçip geçip
ellerinin arasında mı tutuyorsun yaşamıtoprak niyetiyle yüreğimde ezip ezip
Uyanış
Ne varsa yeryüzünü çiçeğe gömen,Boynunda ölücüsü çok, yankısı hiçten yanaEskiciler koşacak yüreğimin içkilerinde
Bunu durgun bir suya atılmış taş...
Yankı Bir Yasak, Duyuş Bir Sağır
Pamuk ipliği ve yankıdan uçuk bir dinginliğinGölgesine kurulmuş salıncaktır yaşamımSallandıkça bir uğultu dağılır gövdesindenSallandıkça ayaklarımın değdiği çiçeğin
Uyuşmuş parmakuçlarımı...