Emrah Bilge Merdivan

20posts 0comments

Yazar: Emrah Bilge Merdivan

Şekerler Ah Şekerler…

Güneş ikindiye devrilmiş, meraklı turist kafileleri Kemere Köprüsü’nde bir miktar soluklanıp Boztepe’ye doğru tırmanmaya başlamışlardı. Tepedeki çay bahçesi böyle soluk soluğa kalanların,...

Hikmetinden Sual Olunmaz

Bizim köy yüksek bir dağın dibinde, gölgesi güneşinden çok bir yerdir. Gölgeden ötürü soğuktur bizim köy. Bahar en son bize gelir, erikler...

Külüstür

Çocuğun bisikleti vardı, boyaları dökülmüş yapıştırmaları sökülmüştü. Her daim atan zinciri takmaktan elleri yağ içinde dönerdi akşamüstü. Sevmiyordu o bisikleti, hakkı da...

Anlamadım

-Anlaşın aranızda. Duyduğu cümleye bir anlam veremedi.  Oysaki kalbini titretecek derin bir şeyler bekliyordu. Bu muydu yani? Bunun için...

Yol Telaşı

Senden ayrılalı ne haldeyim diye sormuşsun.  Yekesi kırık tekne gibi akıntı nereye sürüklerse oraya doğru bilinçsizce sürükleniyorumarkadaşım. Doğrularımı kaybettim, neredeyim ve ne...

Kapılar ve Yolcular

-Abi bu böyle olmadı gibi yaa! - Bir şey olmaz, zaten on dakikalık yol. Sen ucuna kırmızı bir poşet...

Kestane Gölgesi

Zamanın demlendiği ocaklardan birinde, Hacı’nın çay ocağında geçiyor mükâleme. Göbeğini bodur masaya doğru bastıran ihtiyar, avucunun ayasını masanın köşesine vurup bardakları yerinden hoplatıyor. Şekerler ıslandı…...

Aykız

Bir elmanın iki yarısı, değirmenciyle koca karısı... Hayri dedeyle, Güllü ninenin boş kucakları torun bekleye dursun,  hayırsız oğulları bir türlü evlenmezmiş. Yaşı geçmiş, başı geçmiş; ...

Tırmık

Bir tane daha alacaklarmış; kabul etmedim tabi. Tafrayı bir görsen... Asabî asabî oturup kalkmalar... Kapılar sert sert vuruluyor. Suratları zaten asık… Biliyorlar aslında, eskiden...

Yolcu

Ben mi? Hayır, bana olamaz! Yıkılmayacağım! Yıkılmadığımı göreceksiniz. Yıldırmayacak beni bunlar, bir kayın ağacı gibi dik ve kuvvetli duracağım. Ben mi? Düşünmeyeceğim, unutacağım. Büyük sellerin sert taşların...

Oltanın Bağı

Alabalık mı? Hiç sevmem tatlı su balığını. Ben çinakop hastasıyım... Bazı vakit ya Yalçın’ı ya Mustafa’yı yanıma alıp, doğru Amasra limanına... Tek gidilmez, gidilse tadı olmaz....

Dört Kardeş

Dedem geldi dün akşam, babamın huzuru kaçtı. Karşılaşmamak için erken çıkıp, geç döndü ama dedem inatla onu bekleyince çaresiz geçti yanına oturdu. - Oğlum ne...

Nasır

Haykırarak gözlerini açtı. Yatağın içinde oturmuş, kırmızı gözlerle sağa sola bakınıyordu. Sırtındaki acı dudaklarını ısırttı. Biraz toparlayınca kalktı banyoya gitti. Üzerini çıkarıp aynaya bakınca...

Nasip

Eşkıyanın gözü kara olur azizim. Eskiden çok vardı buralarda. Hele kara kelle dedikleri bir harami vardı ki Allah düşmanımdan uzak etsin. Bitli, pireli kısa donlu...

Neredeyiz

İnce bir kadın, sabahın yedi buçuğunda otobüsten bozma bir işçi servisiyle çalkalanarak organizeye doğru yol alıyor. Buğulu camdan, okul denen insan fabrikasında işlenip, aynı...

Cam Duvarlar

Öndeki dişleri tekrar çıkacak mıydı acaba? Akşam yemeğinde yine tatsızlık yaşanmış, ağabeyi çatal kaşığı sofraya fırlatarak, koca bir kapı sesiyle çekip gitmişti. Kadının nazik ruhu...
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.