Semra Saraç

89posts 0comments

Parmaklarımla Söyleşi

Bu hâlde ne yazacağımı sanıyorum ya da hiçbir şey sanmıyorum. Sadece öylesine dokunuyorum klavyeye, parmaklarımın nereye götüreceğini merak ederek. Olanca suskunluğum ve dilsizliğimle nereye götürebilir...

Taşlar

Güneş özgür ve güryansımalarla taşladı insanıçehremizde çok yıllar yaralı nasıl öldüğümüzü nehir söylüyorgömüldüğümüzü halkası sönen taşbütün söylevleri ülkesizlik üstünekaranlıklardaki...

Yol Kesici

–Dur! Sözünü bırak! –Anlamadım? –Sözünü bırak! Yaz şuraya bir iki satırda öyle git. –Acelem var kardeşim durdurma, öyle hızlı akıyor ki zaman...

Varoluşa Hayranlık Ve…

varoluşa karşı hayranlık saçılıyor gün ışıklarından gözlerimizden ama birden ağaçlıklı yollarda

Dağ Yükü

İnsanca yaşamak yükünü omzundan atalı insana dağ dağ gibi yaraları insanın hiç...

Ben Böyle Bir Adam Değildim

-Yağmur yağıyor, çok yağıyor, çok ıslandım evet. Ama neden bana öyle bakıyorsunuz bayım, ben böyle bir adam değildim. Belki siz...

Kalbin Kalbim

Yazar, yazarken birden onun sesini duymuş gibi yazmayı bıraktı. Kapı açılıp “Kalbin kalbim olsa’’ deyişi kulaklarında yankılandıysa da, ne kapı açıldı ne o geldi....

Yazarken…

Yazı yazarken o sırada ansızın aklıma gelen bir ressamın, ismini hep duyduğum fakat görmediğim ünlü bir tablosuna bakmak için duruyorum. İçimden söz verir gibi...

Kabiliyetin Sönüşü

Gün geliyor bir gün öyle bir an oluyor, bütün zamanları içinde toplayabilen bir an, sisleri dağıtan, perdeleri aralayan bir an, o an içinize baktığınızda...

Aklına Gitmek Geldi

Aklına gitmek geldi. Ayakkabılarına baktı, boyaması gerekiyordu, vazgeçti. Aklına gitmek geldi. Saçları bugün hiçte güzel durmuyordu, vazgeçti. Aklına gitmek geldi. Fazla güneş var, hafif rüzgâr var,...

Burada Gün Batarsa Orada Mavi Gün Mü Doğar?

Zamanı ihmal ettikleri doğru kansız açmıyor çiçek dirilerin hatırı olmadığından ölüler onca çok onca çok dostça değil bakan düşmanca onca çok yaşamı esirgeyen yası yeğleyen yasaklayan sevinçleri üç...

Karşı Yaka

mezarlar görüntüden öteyi verir ve ölümden uzayan uçurum açığıyla okyanus düşünürüz güneşin devamı karşı kıyı kurşunsuz kuş ve düş olasılığımız sağ uzam ölülerimiz ölümlerimiz solda evren dolusu kırılacak sürahi susuzluğu...

Vehmi Zindan

Ses: Bekleniyorsun. Bekliyor musunuz, hâlâ bekliyor musunuz? Oysa ben çoktan bırakıp gideceğinizi sanmıştım. Saatler toplanıp gitmiş, defalarca günün ışıkları toplanıp gitmiş, gelen gitmiş ve gelen...

Hadi Git Aç O Kapıyı Çünkü Bazen Açmak Kapamaktır

“Çok uzun zaman sonra buraya döndük. Ve burası da çok fazla çöl şimdi. Aldığını bir daha geri vermeyen zaman, hükmünü icra etmiş her bir...

Zaman

İşaret konaklarında zaman ve işaret konaklarıydı zaman kuşlara konup kalkar kuşlar saatlerden gidemez bir yana kuleler yara alır taş devri kuleden düştüğünde taş Koşup yetişemez geçmişe yelkovan onun için tarihtir...

Çifte Minareli Medresede Aşka Talip

(Erzurum’a) kibrit başı mısralarını çini çini ekiyorum kitaba bir mum  dikiyorum eyvana zemin katın revakları altındayken talip yapraklarda kızıl bir eda satır satır dillendiriyor çifte minarelerin yüksek taş duvarlı beşik tonoz tavanlı...
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.