Mehmed Âkif ve Tasavvuf

Mehmed Âkif Ersoy; baba tarafından Arnavut, anne tarafından Özbek olmasının yanı sıra doğumu hasebiyle İstanbullu’dur. Yani tasavvufî düşüncenin hayli etkili olduğu Balkanlar, Orta Asya ve Anadolu’yu hayatında birleştirmiştir.

Baytar, öğretmen, vâiz, hâfız, müfessir, mütercim, mûsikişinâs, sporcu ve iyi bir şâirdir.

Hayatının bu farklı yönleri incelendiğinde hepsinin derûnunda tasavvufî bir neşvenin gizli olduğu görülecektir.

Dini nasıl anlayıp, yorumladığına bakıldığında kendisinin daha ziyade reformist olarak görülen Muhammed Abduh ve Reşid Rıza etkisinde olduğu kabul görmüştür. Âkif’in göz ardı edilen yönü ise şiirlerinin bir kısmında ve yakın dostlarının hayatında hâkim olan tasavvuf ile ilişkisidir. Âkif daha Rüştiye yıllarında başlamak suretiyle Mevlana Celâleddîn-i Rûmî’nin Mesnevî’si, Sâdî-i Şirâzî’nin Gülistan’ı, Şeyh Bedreddin’in Vâridât’ı gibi tasavvufî eserleri dönemin önde gelen şeyhlerinden okumuştur.

On yılı aşkın bir çalışmanın neticesinde okuyucuyla buluşan Prof. Dr. Selami Şimşek’in “Mehmed Âkif ve Tasavvuf” isimli eseri, millî şairimiz Âkif’in göz ardı edilen bu yönünü en ince ayrıntısıyla ortaya koymuş ve bu alanda yapılan en kapsamlı çalışma olarak büyük bir boşluğu doldurmuştur.

Eser, Mehmed Âkif’in tasavvufla ilişkisi hakkında günümüze kadar dile getirilen müsbet ve menfî tüm görüşleri nakledip tahlil ederek başlamıştır. Bunun yanı sıra Âkif’in can dostu olup tasavvufla ilişkileri bulunan Babanzâde Ahmed Nâim, Ferid Kam ve Hasan Basri Çantay ile olan dostluklarına temas edilerek aslında tasavvufun Âkif’in hayatına ne denli yakın olduğu ifade edilmiştir. Bu bölümde dikkat çeken bir diğer nokta da Nureddin Topçu’nun Âkif’in hayatı için yaptığı “terk, vecd ve huzur” tasnifinin ele alınıp değerlendirilmesidir.

Sonraki sayfalar bize Âkif’in hayranı olup, etkisinde kaldığı veya eserlerinde bir şekilde yer verdiği sufi, âlim ve şairleri tanıtacaktır. Bu bölümde aralarında Ferîdüddin Attâr, Mevlânâ, Şâh-ı Nakşbend’in de bulunduğu büyük sufilerin yer alması Âkif’in dünyasında tasavvufun etkisini anla­mak için önemli birer ipucu olacaktır.

İlerleyen bölümlerde Âkif’in, millî mücadele döneminde önemli vazifeler gören tekkeler ile müna-sebetine değinilmiştir. Özellikle Âkif’in de aralarında bulunduğu önemli simaların İstanbul’dan Anadolu’ya gitmeleri hususunda vazife gören Özbekler Tekkesi ve İstiklal Marşı olmak üzere pek çok şiir kaleme aldığı ve edebî-tasavvufî dersler verdiği Tâceddin Dergâhı ile ilişkisi dikkate şâyandır. Ayrıca kendisinin Mevlevilik, Bektaşilik, Kalenderîlik, Melâmet, Fütüvvet ve Vahdet-i Vücûd hakkındaki görüşlerine temas edilmiştir. Bu minvalde Âkif’in Hz. Şârih lakabını alan İsmail Ankaravî şerhiyle Mesnevî’yi hatmetmesi zikre değerdir.

Son olarak vefatından sonra sufi, ârif ve âlimlerin Mehmed Âkif hakkında şehâdetleri de eserin değerini bir o kadar artırmıştır. Şüphesiz bu hususta da merakla okunacak kısım Tâhirü’l- Mevlevî’nin dile getirdikleri olacaktır.

Yapılan bu çalışmanın, bir millet mistiği olarak ifade edilebilecek Âkif’in unutula gelen tasavvufî yönünü tanıtması ve okuyucuların Âkif’in bu yönüne de eğilmeleri için bir vesile olmasını umut etmekteyiz.

Prof. Dr. Selami Şimşek, Mehmed Âkif ve Tasavvuf, Buhara Yayınları, İstanbul 2019.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Teheccüd Ezanı / Şeref Akbaba
Şirâze’den Şirâze’ye Saklı Mektuplar -98 / Şiraze
Vaveyla / Ferhat Nitin
Virgül / Mehmet Sertpolat
Tecellî / Birol Yıldırım
Tümünü Göster