içimde koşan nalsız bir ata bilenirim,
kum denizinde göğe çevrilmiş yeryüzünün
sürek koşularında.
göğümü eskiten sözlere sakladın, bilirim,
çözülmemiş düğümleridir ruhizinde, bükün;
İz sürer şair, çoğunur kelimeleri;
beziğinde nur topu kadranlar ve bileklerim.
henüz dağa kaçmamış bir akarsudur; Meryem
dişenir, kendi benini öğütürken değirmen.
gizinde tuz ve iltihap; yara ve merhem;
kırılmış direği göğün, ülker tarlalarında,
üveyik doğumlarını izleyen gözlerim;
henüz gerilmemişken çarmıha.
oysa masmavi elleriyle resmedilmiş İsâ,
henüz çocuktur kilise duvarlarında.