Oku

Nasıl ve nereden başlayacağını bilmek ya da bulmak, insanoğlu için bulunmaz nimet. Zira güzel ve yerinde bir başlangıç, hem dikkatleri üzerine çeker hem de bu başlangıcı yapanın ne kadar hakim ve hâkim olduğunu gözler önüne serer. 1888 Yeni Zelanda doğumlu kısa öykü yazarı Katherine Mansfield de The Garden Party (Gardenparti / Bahçe Partisi) isimli öyküsüne tam da böyle bir başlangıç yapmış. Özenle seçilmiş kelimelerle ve okuyucuyu hikayenin geri kalanına hazırlayan göndermelerle dolu muazzam bir ilk paragraf; başarılı ve güçlü bir başlangıç…
Öykünün ana konusu sınıf ayrımı. İlk paragrafta betimlenen ise, hikayede üst sınıfı temsil eden Sheridan ailesinin bahçesi. Yazarın, sınıf ayrımını işleyeceği bir öyküye “ve” bağlacı ile başlamış olması bile çok özel ve ironik bir seçim, çünkü insanoğlu ta en baştan birbirine “ve” ile bağlanmış, Adem ve Havva’da olduğu gibi. Bu bağlaçla başlayan cümlede kullanılan diğer önemli kelime ise “ideal”. İdeal kelimesinin anlamı tam olarak şöyle, “Düşüncenin tasarlaya­bileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan” Bu cümlede ideal sıfatı, havayı nitelen­dirmek için kullanılmış, yani üst sınıfın güzide temsilcisi Sheridan ailesinin vereceği garden­parti için hava ideal. İkinci cümlede, aynı cümle içinde kullanılmaları hiç de tesadüf olmayan iki kelime var; “mükemmel” ve “bahçe”. Parti için ideal hava ve mükemmel bahçe hazır.

Eksiksiz bir cennet tablosu çiziliyor anlayacağınız; tüm üstün özellikleri içerisinde barındıran bir tablo. “Rüzgarsız, ılık, bulutsuz bir gökyüzü…” Gökyüzü deyince birden şu sözler aklıma geldi, “Aynı gökkubbenin altında…” İstanbul’da günlerce ilan tahtalarında asılı kalmıştı bu sözler. Bitirilmemiş bir cümleye benziyor değil mi? Mansfield bu cümleyi nasıl bitirirdi acaba? “Aynı gök kubbenin altında…, hepimiz aynı gökkubbenin  altındayız.” Belki… Paragrafa devam edelim. Bulutsuz gökyüzü, muhteşem bir bahçe ve “bir gecede yüzlercesi açıvermiş güller”. Mansfield’ın güller için kullandığı tabir çok ilginç, “herke­sin bildiği çiçekler”. Yani her ne kadar üst sınıfa ait görünse de bu bahçede, herkesin bildiği çiçekler açıyor. Bu bahçeden görünen gökyüzü, herkesin altında konakladığı yer ve bu bahçe ta en başından herkesi birbirine bağlıyor.

Nasıl ki bir kitabın adı veya kapağı onu okumamıza sebep olur bazen, benim de bu hikayeyi okumama se­bep olan bu başlangıçtı işte. Kelimelerin arka yüzlerinin okuyucuya ait ol­duğuna inanmışımdır hep. Virginia VVoolf’u kıskandıran bu güzel kalem de bana bunu en yoğun biçimde his­settiren yazarlardan biri olmuştur.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Çizgi-5 / Behice Kolçak Şark
Güldü de / Feride Sezer
Sûfi ve Şiir / Bilal Kemikli
Alnımızdaki Uçurum / A.Vahap Dağkılıç
Yaşıt Adımlar / Eyüp E. Akyüz
Tümünü Göster