Nedamet Bilmeyen Kapılar Önünde

Derunumda biriken ses damlaları
Bir çığlık olurda kopar yüreğimden
Birikir hercai rüzgârla gelen kahır
Endamın buğulu camlardan
Yüreğimin cevşenine süzülür
Söz sükûta erer nameler çırpınır
Seni kaybetmenin nedameti
Deprem gibi sarstığından beri benliğimi
Sürmelenir… Yüzüme kapanır bütün kapılar

Sırılsıklam bakışlarımı yetim koyup
Gittiğin günden beridir sevgililer diyarına
Dilimi çarmıha geren bir türküdür
Aşk ve ölüm

Bilmediğim görmediğim yerlere
Usul, usul yürüyen gölgeler gelir benimle
(Kan dağlarına can pazarına ölüm sarayına)
Hakikati arayan keşiş gibi
Aşka düşmüşüm vurulmuşum
Avare adımlarla
Ne çok yol yürümüşüm ne çok yorulmuşum
Bir kapı önünde baş başa kalırım da kendimle
Uykusuz gözlerimden kan süzülerek
Türküler söylerim aşka ve ölüme dair
Nedamet bilmeyen kapılar açılsın diye

Ama gölgeler de yorulur dile gelir birden:
Ey çilekeş yolcu bu kaçıncı kapı
Vazgeç artık dinmiyor bu acı.

Gölgelerden birçok yerden ve birçok şeyden geçtim
Dilime perçin vuran şiirler söyledim
Kaç kapıdan geriye çevrildim bilmem ama
Ey asi gölgeler ben eskiden de böyleydim
Kapılar kapandıkça yüzüme
Aşka ve ölüme dair türküler söylerdim

Ve nihayet gölgelerden de vazgeçtim
Bir kez daha
Çıkmaz sokakları dinmeyen acıları seçtim

Ah hep seni bulmak için
Gecelerimin katili
Siyah gözlerine bir katre bakabilmek için
Bu çetrefi l arayışlar
Ben her kapı aralandığında buldum zannettikçe seni
Sen çıkmaz sokaklar içinde yalnızlığa terk ettin beni
Ve şimdi çaresiz bir akrep gibi
İntihara zorluyorsun nedamet bilmeyen kapılar önünde kalbimi
Ey gecelerimin katili
Seni aramaya gönlümün kalmadı mecali
Ya saklandığın kapılar ardından çık
Ya da kapılar ardından kalbime bir kurşun sık
Yeter artık rüyalarımda göründüğün
Asırlar ötesine götürdüğün
O Ahsen ül Kasas gözlerini getir
Kapılar önünde bekliyor bir şair

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

145. SAYI / TEMMUZ-AĞUSTOS 2013 / Ay Vakti
Gezi Parkı ve Hatırlattıkları / Ay Vakti
Saklı Mektuplar -78 / Şiraze
Edebiyatçı Olmanın Sorumluluğu / Recep Garip
Şiirin Öncülüğünde Bişkek’teyiz / Şeref Akbaba
Tümünü Göster