Öncesiz bir zaman çocuğuyum
Anılar eskimiyor sevgilim aç gözlerini
Aç gözlerini yağmur yukarıdan yağıyor
Yeniden iniyor rahmet
Aşk ile iniyor
Kapanan biziz
Hep açık kapılar
Ömür nisansız geçiyor
Ne zaman ne yağmur kalıyor
Nisansız geçiyor ömür aç gözlerini
Sen boşluğu öp
Sen çevir sayfaları
Çevir ve itiraf et
Çünkü yaşamak bir itiraftır sevgilim
Şehir benim fotoğraf ben öykü ben
Zaman eskiten bir alnım vardır
Kader benim
Köy sayfaları, hararlar, tavus kuşları
Irmak, büzülü dudak, çınlayan sokak
Hepsi ben
Tarihle alay ediyor bunların hepsi
Ne tarihtir gerçek olan ne de tarif
Kendi rengine doğru palazlanır insan
Bir yalnızlıktır kendi biçiminde
Esmer bir göz olup gider insan
Göz esmer yol esmer ben esmerim
Seviyorum tedirgin gök resimlerini
Kırgın ve naçarım
Bu bir saradır, kalbim anlıyor bunu
Kendi yerimde durup soruyorum
Dağınık saçlar kadar yerimde duruyorum
Sürekli yansıyan biriyim
Beni gören bir düş yürütüyor beni
Öylesine gizli ve aşikâr
Salınıp duran başlar arasında
Hangi ceylandır beni taşıyan
Hangi ceylandır karşılığım
Aynam?
Eriyerek semaya bakıyorum
Yağmur yıkıyor aklımı
Yağmur yakıyor aklımı
Çaresiz sedana bakıyorum
Önsözüm yağmur
Son sözüm sensin
Ben sana bakıyorum
Yok başlayıp biten bir şey
Başlamadan biten de yok
Çıkıyorum yolumu kesen bir yağmur duasına
Ekinlerin koştuğunu görüyorum
Özeniyorum
Çarpıntılı bir şükran oluyor
Çağdaş ve şair dudaklarım
Boşluğu öpüyorum