Sen kan akan nehirleri bilir misin beyaz adam
Boynu bükük çiçekleri solduran rüzgârları bilir misin?
Hayallerin üstüne bir kefen misali örtülen mendilleri
Beyaz adam bilir misin vahşi kısrakların kişnemelerini
Arizona çöllerinde atalarımın ruhları geziyor beyaz adam
Sen ruhumu hizaya sokamazsın bir gelincik olur açarım
Kelimelerin üşüyen ellerini ısıtmaz suskun çocuklarımın
Ve ben sökülmüş çadırlarımın etrafında bir mezar olur beklerim
Haritaların kan kustuğu doğrudur beyaz adam
Senin pusulaların şaşmadan ölümün yönünü göstermektedir
Ben ve arkadaşım ak kartal sana sesleniyoruz beyaz adam
Mahşerin kanatları kırılmış kelebekleri sana sesleniyor
Göklerin avucundan su içeriz biz yağan her yağmurda
Fırtınaları dinleriz sakin göklerin kararan ufkunda
Gemiler dolusu cehennemi getirdin kendinle beraber
Beyaz adam bizim dökülen kanlarımızla artık lanetlendin sen