Oruç… Susun

Bir mahya.

İçimizde susmanın volkanları, lavları. İçimizde kendi inkılâbını bekleyen konuşmanın istirahatı. İçimizde bir ayıklanmanın, bir süzgeçten geçmenin, bir silkelenmenin beraatı. İçimizde ay vakti nöbetinin aşk ve heyecanı. İçimizde ben tezgahını kapamanın ve biz kervanına yol vermenin imkan ve fırsatı. İçimizde, hep ol, zaman ve mekânın renk cümbüşüne bakmaksızın ol, kılı kırk yararak ve iftar ve sahur vakti sunulandan alarak ol nidâsı.

Ve içimizde güneşi yakmayan bir aşk sedası.

Bir mahya.

Sahurla gelene bakmak gerek. Sahurla bereketlenene ve uykusuz zaman diliminde susarak kademelenene. Gecenin ayazından kurtulan ruhun kendi ikliminde ne kadar özgür olduğunu anlamak gerek. Uyku talanından kısa süreli de olsa kurtulan ve her daim olması gereken hali yaşayan bedenin halet-i ruhiyesini iyi okumak gerek. O serinliğin, o her insana nasip olmayan diriliğin merdivenlerinden nasıl çıkıldığını iyi müşahede etmek. Mevsiminde yağan yağmur misali sahurla filizleneni büyütmek gerek. Kör noktalarına takılıp kalan insanın, görmediklerini görme imkanı bulacağından emin olması ve gecenin üstüne basarak kendi menzilinde yol alması gerek.

Sahur karanlığı yakan köz.

Sahur bekleyiş değil özleyiş.

Sahur gecenin en fazla ışık aldığı, uykusuzluğun kemale kapı araladığı zaman…

Orada, bu limana demir atmak gerek.

Arifler, Salihler gibi… Kalmak işte.

Bir mahya.

Sahur mümin için onbir ayın sultanıyla bağışlanmış iç zemin yoklamasının başlangıcı olduğu gibi, iftar da sonu değil bu muhasebenin. Susuşun, gün boyu bekleyiş ve nefis muhasebesinin sayılı günlerle sınırlandırılması yerine, tezkiyenin yılı donatacak faaliyetlere kapı aralaması. Dünyanın neresinde olursa olsun aç ve yoksulun, zulme uğramışlığın, hesabı sorulacağın hatırlanması, kendi kırılma noktalarını tamir ederek, yoksulun, fakirin, akrabanın duasını katarak yol alması.

Bu yolun müdavimi olmak gerek.

Ve susmak.

Bir mahya.

Ramazan ve oruçla bağışlananı devre dışı bırakacak hal ve hareketlerden uzak kalmak, bir yenilenişle iftar ve sahur bereketini geleceğimize katarak içimizde bir mahya, dışımızda bir mahyaya odaklanmak.

Konuşmak ve olmak için susmak.

Oruçlu susuş.

Oruca susuş.

“Ben oruçluyum” diyen susuş.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Yusuf’a Düşen Kuyu / Yavuz Ertürk
Umut Ateşini Özgürlük Meşalesiyle Tutuşturmak... / Mehlika Toyga
Siyah-Beyaz Davetlisiniz / Yusuf Bal
Sevim / İffet Oral
Savaş Övgüsü / Abdüssamed Bilgili
Tümünü Göster