Olmak, Yerine Olmak, Yerinde Olmak

İnsanın görüş açısını daraltan, vizyon belirlemesine beis teşkil eden, varlığının anlamını perdeleyen; tefekküre ve düşüncenin tekamülüne mümkünlük tanımayan, pratiklikten uzak, kararsızlık içeren bir kavramdır kasıl…

Mütekâsıl bu kelimenin ihtiva ettiği anlamı bünyesinde barındıran bireylere yüklenen olumsuz bir sıfattır. Bu sıfat ki var olmanın anlamını anlaşılmaz hale getirmekte…

Hülasa; uyuşmuş bir zihin, tefekkür şuurunda bulunamayacağı gibi kasıl insan cevval olamaz ve kemale eremez…

Kasıl olmamak, direnmek ve nihayetinde cevvalden kâmil olmak

Mütekâmil…

Ruhunu dizginlemiş, terbiye etmiş, olgunlaştırmış; varlığına anlam çizgisi çekebilmiş, dünyaya farklı açılardan bakabilen, olayları tüm yönleriyle algılayan ve düşünceyi sistematize edebilmiş insan, mütekâmil sıfatına haizdir.

Ontolojik, epistemolojik, aksiyolojik açıdan soyutun içinde somut olup görünmekle başlar olgunlaşma…

Soyutun içinde somut olup görünmeyi başarmaktır olgunlaşmak

Mütekâsıl olmak yerine Mütekâmil olmak…

Ben varım demektir…

Ben varım demekten aciz insan kendini dönüştürebilir mi?

Dönüşmeyen birey dönüştüremez de.

Nihayetinde üşengeçliğin, uyuşmuşluğun, tıkanıklığın, ataletin girdabında yok olup gider…

Yaşadığımız çağ…

Bir duruma eğilmekten, bir hali incelemekten, bir olayı tetkik etmekten korkar hale gelmiş “Neme lazımcı” diye tabir ettiğimiz insanların çoğunlukta olduğu bir çağ…

Zihin önce bir hale düşecek, düştüğü an (farkındalık) düşünme hali başlayacak, tefekkür oluşacak ve olgunlaşma başlayacak…

İşin sırrı tefekkür şuuru, özü ise direnmektir.

Zihnini aktif kılıp tefekkür edemeyen, düşünce adına ortaya yeni şeyler koyamayan, direnemeyen insan varlık âleminde anlamını yitirmekte ve böylece anlamsızlaşmaktadır.

Mütekâsıl olmak yerine Mütekâmil olmak…

Zihni fazlalıklardan arındırabilmektir…

Fazlalıklar, gereksiz teferruatlar olması gerekenin yerine geçirilip merkeze oturtulmakta ve statikleşmiş bir zihnin tezahürüne sebebiyet verilmektedir.

Olması gereken statik değil dinamik tefekkür şuurunda olan bir zihindir

Sürekli deveran eden bir zihin bizi bir yerlere götürebilmekte, kaim eylemekte görünenden kurtarıp asıl görülmesi gerekenleri bize gösterebilmektedir. Saim olma gerekliliğiyle birlikte…

İleriye gitmek, fazlalıklara takılmamak, tecessüsü muhafaza etmek olgunlaşamaya bir adım daha yaklaştırmaktadır bizi… Diğerlerini geri planda bırakmak gerekliliği…

Olması gerekenin yerine olmaması gerekeni ikame eylemek kasıl özelliklerin zuhuruna neden olabilmekte…

Kurtulmak lazım kasıl olan hal-i zuhurdan…

Geride kalmak yerine anın bilincini yakalamak, geleceğe bir şeyler bırakmak…

Zamanda ve mekânda ölçülü olmak, İfrite ve tefrite kaçmamak adına kasıl değil kâmil özellikleri taşımak, taşıyabilmek…

İnsan olmanın kaidelerini taşımak adına…

Mütekâsıl olmak yerine mütekâmil olmak…

Merkeze asıl olanı ikame eylemektir…

Zihni gereksiz teferruatlardan ve fazlalıklardan arındırmak…

Dinamizmi düşünceden bedene kadar etkili kılmak…

Var olmak adına…

Ben varım demek adına…

Mütekâsıl olmak yerine Mütekâmil olmak…

“Kalk Ebu Turab, kalk!”

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Yusuf’a Düşen Kuyu / Yavuz Ertürk
Umut Ateşini Özgürlük Meşalesiyle Tutuşturmak... / Mehlika Toyga
Siyah-Beyaz Davetlisiniz / Yusuf Bal
Sevim / İffet Oral
Savaş Övgüsü / Abdüssamed Bilgili
Tümünü Göster