Yazar: Selami Şimşek
Nazar Ber Kadem
güneş akşamın omzuna şalını bırakıp gider
gülüşün bile kıpkırmızı kesilir
nazar ber kadem gözlerin düşer güle
şimdi çobanların taşocağında tüten duman
şose yolların tozu kirpiklerinde oturur bir
çeşmenin...
İnşirah Kapıları
hüznüm aynalı sularda yıkanırdı akşamları
kekliklerin göğsü de yar kınası kokardı yaylalarda
tandır ekmeği pişiren annemin yazmasında ateşli tütsü
gece saçların kokardı kehf’den hira’dan bahira’dan
uzundu upuzundu gülüşün...
Ondan Siyah
gece yeryüzünün yalnızlığıdır
aynaların arkası ondan siyah
ondan islidir çobanların çay demliği
ondan yarasalar ülkesi siyah
kâbe’nin örtüsünü ıslatan gözyaşı
hacerü’l-esved’i öpen dudak
ondan trenlerin rengi siyah
uzaklar ta uzaklar da...
Geçme Kalbimin Sokaklarından
ağlarken susmasını bilmelisin
başparmağını emen bir çocuk gibi
annesini görünce artan çığlıklarından
umutlarımın küfesi küflendi yalnızlıkla
tek tek saydı bulutlar yıldızları avucunda
hüznün yüzünü öptü gülerek ıslıklarından
mavi deme korkuyor...
GÜL DİKENE KÜSSE DE GÖĞSÜNDE TAŞIR
su aynası elinde ikindi güneşinin
yağmur sessizliği güllerin yapraklarında
gülüş mü hep sevgilinin dudağında kalsın
sesimi ısıran çığlıklara dokunma büyüsün
âşığın ilacı yaradır sürme merhemi tabip
bak ne olur...
çobanlar ateşi güzel yakar hep
karanlık ıslanır mı yağmur yağarken gölgesinin cebinde bekleyen bir el sigarasıyla fiyaka atan bir gencin türküleri
çapa yapan kızların aklindadır hep çeyizleri denizi kim unutmaz...
gül kurusu
Ressam kaç ayna kırar Ağlayan bir çocuk resmine Düşerken sağ gözünün kirpikleri
Adam susar sesine kimse değmesin Okuldan kaçan öğrencilerin telâşı böyle değildir Akşam treni...
ölüm çıkınları
Balon diye tutuyorum uykularını sularda akşamın Karıncaların ayakizlerini süren akreplerin sesleriyle Genzime düşüyor kokusu ölüm çıkınlarının
Umurunda mı trenler gölgelerini getirmiş yolcuların Bir şamatayı örselemiş...
dudağıma çığlıklar üşüştü
Susarsam asarlar sesimi anlamıyor musun Yıldızlar gece diye yapışır saçlarıma Korkuya ak köpük düştü anlamıyor musun
Vardiyalar değişti hüznün duraklarında Kar bir gardiyan gibi yokladı...
Kanı Güneş Gibi Bir Çocuk: “Alâeddin Özdenören”
Kanı güneş gibi bir çocuğu bir yıl önce ebedi aleme yolcu ettik. Yalnızlık ve hüzünle büyümüş bir çocuğu. Belki ilk bakışta çocuk şiirleri yazan...
Bir Çığlıktır Sesime Siperlenmiş
Çocuklar camların önünde
dışarda yağmur var kesin
geceyi bir emiyor yıldızlar
göğsünde ıpıslak bir kara bulut
bir kirpik çiçeklere düşüyor
bir yağmur çiçeklere düşüyor
anamın...
Ateş susmaktır
Gülüşün kandan gül düğünü
Bir ceylanın kaçışlarına gölge düşürerek
Güneşin gözlerini kapatır bulutlarla kuşlar
Aşk pazarından ölüm eksik olmaz
Berberler sevinçleri keser ancak yüzümüzden
Bir kar...
taş kesilenler
Bir zeytin ağacının gölgesine üşüşür umutlar
Annemin çeyizine sakladığı çocuk sesleri
Hafif ve uzun gülüşmelerini sağarak pencerelerden
Kara Davut okur seherlerde dedem güllere
Bir daha kanar minarelerden ezan...
EVET ÇIĞLIK DİYORUM
çığlığa bandım soframda naralardan tabak
ama sustum konuşmak için elest’te yeniden
harflere de öğretmeliyim susmayı usulca
dört nala koşan aşklar vardır terkisinde hüzün
gök ağlarsa toprakdan başka mendili...
İSTANBUL’DA GÜLLÜKÖYLÜ BİR HAK AŞIĞI OSMAN KEMÂLÎ EFENDİ ve DÜŞÜNCE DÜNYASI
Osman Kemâlî Efendi, son devrin unutulmaya yüz tutmuş Erzurumlu ilim ve irfan adamlarından olup, Necip Fâzıl’ın Cemil Meriç için söylediği “Allah’ın, iç gözü...
20. ASIRDA BİR HORASAN ERENİ İRFAN FETHİ GEMUHLUOĞLU’NUN METAFİZİK DÜNYASI
Bir almadan, binbir veren
Dikenliklerden gül deren
Yesevi'den bir Alp-eren
Dervişti; Hakk'a yürüdü
(N. Yıldırım Gençosmanoğlu)
“Allah’ına bu kadar severek, böyle gönülden bağlanmış az müslüman gördüm. Taassuptan uzak,...