Takat, beynimin cidarlarını zorlayarak çuval örüyor. Temel taşlarımın altında bir kıpırtı hissediyorum. Sanki solucanlar geziniyor. Üç ayrı boyda, üç ayrı renkte, üç ayrı solucan…...
Bu hikâye, Ahırkapı’nın taş döşeli, masal endamlı, ezan sedalı sokaklarından, Mahya Sokak 44 numaralı Aynalı Han’ın hikâyesidir… Ve bu kelimeleri, ne duvar...
“Allah Haddi Aşanları Sevmez.” Yüzeyi yarık yarık olmuş ahşap kapının üzerinde böyle yazıyordu. Kapı, önünde beliren her can için tefekkür kapısıydı ve bu kısacık...
Her istiğfar bir nedamet çığlığıdır tespihin tanelerinde. Kimi sırlı, kimi aşikârdır. Kimi mat, kimi ise parlaktır. Ummanın katrelerindeki her dönüş; bir tekâmül...