Sırf gocuğu on kilo gelirdi. Bir de dizine kadar çektiği el yapımı çizmeleri vardı ki, alimallah, ufak tefek karısına çaprazlama bağlatıp düğüm attırdığı bağcıkları...
“Elif uzunca, be yana yatık, te ona benzer, se ona benzer...”
Kuytuluk ve kesif nem kokusuyla birlikte, ona ait hatırladığım şeylerden birisiydi bu sözler... Yeşillerin...