Arif Dülger

Ben ki, şikâyet iklimlerinden geçtim de geldim, Yokluk çeşmesinde ömrümü tükettim de geldim. Peygamber Mescidi'nin mütevekkil uğultusu, Kulaklarımda Bilâli bir ses duydum da geldim. Hafsalam almıyor...

Bakma boşuna, ayna yok! Yok ki umut buralarda. Herkes kırık gönülden, herkes birbirinin kirli aynası. Ömrümde ben, böyle bir dert görmedim! Aşk rüzgarı kıbleden Can hasreti getirmiş ki toz ve duman Dört bir yandan...

Aşkından pervaneyim ben ya Resûlallâh Bilmem zaman nedir, dönerim durmadan Nur-i cemaline çeken beni Yoktan var eden her şeyi ol Hazret-i Yaradan Alemlere rahmetsin sen,...

Bu toprak, elbet uyanacak! Bir gün sular coşup nefesler tutulduğunda. Turnalar havada unutulacak, Peygamber kılıcı sevdanın omzuna yaslandığında. Bu rüzgar, elbet dinecek! Bir gün denizlerden geçilip secdeye varıldığında. Yağmur yerine...

Ötün kuşlar ötün, Kuru sazlıklar muhkem kale Dağların aynası acıgöl Tuz kokulu ata yurdunuz Mermer yatağına şafak Ansızın sızdı. Kanlı gömleği Yusuf'un Silinmez bir iz...

Tenha bir avluda Duvar dibinde Ölüm ellerime bulaşıyor Toz toprak içinde Erişilmez bir mavi bahar Gönlümde fırtınadır eser Yaşamak mı dert belirsiz ölmek mi Elem...

Madem ki küstün bana, ne söylersin? Kurtbasan tepesinde rüzgar gülü! Nereye gider, nereden esersin? Ömrüm elinde mum gibi eridi. Benzin soluk, ateş neylesin sana Dağların göğsünde...

Ululuk nişanı Kudret ve varlığın Dahice taş ustası Muhteşemsin Selimiye. Yaklaştıkça insanı kucaklayan, siluetinden ay doğar. Boyun eğilerek girilir avlu kapından boyun eğilerek çıkılır. Ey Ulu Mabet! Mimar Koca Sinan Asırlık çınarlarla süslemiş seni. Kestane...